Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sitem !!!
Turan Dursun'un Din Bu-1 isimli kitabına yaptığım incelemem spoiler uyarısı yapmadığım için şikayet edilmiş olup, incelemem de bilirkişiler ? tarafından silinmiştir. Şikayet eden arkadaşlar! kimse kitabı okumadan içeriğini bilmeden spoiler var demesi çok garip olmuş daha da garip olanı sitenin moderatörlerinin de aynı fikirde olması.... Arkadaşlar öncelikle ben aşk romanı incelemesi yapmadım bir araştırma kitabı incelemesi yaptım, kitabın tüm bölümleri birbirinden bağımsız bir şekilde bir konuya açıklık getirmiş,dolayısıyla spoiler vermek söz konusu dahi olamaz. Benim incelememi okuyan arkadaşların "aaaa Osman bey tam da en heyecanlı yerinde spoiler vermiş, tüm okuma zevkim kaçtı" vb. cümleler kurması imkansız... Bunu şikayet eden arkadaşlar belki art niyetle yaptı ama tecrübeli ve bilgi sahibi olduğunu düşündüğüm moderatörlerin yapması özgür bir platform olduğunu düşündüğüm 1000K' ya yakışmadı. Buyrun bu iletiyi de şikayet edin çünkü özgür bir şekilde düşüncemi ifade ettim.!
Gerçek bilirkişiler kitapları kokusundan tanır 😬
Reklam
Şehrin kenarında duruyorum ve aşağı atlayıp atlamama kararsızlığını çekiyorum Şehir sokaklardan ibaret ve sokaklar gölgelerden kadınlar beyaz gülleri seviyor Kadınlar beyaz günleri seviyor beyaz yumaklar fırlatıyor sokaklara kadınlar ve sanırım ipini kendi sevgilerinden söküyorlar..... Sokaklarda yumak yumak mutluluk yuvarlanıyor ve siyah
"İslam'ın Kızı" tabiri aslında harikulade bir kavram. Ancak rahatsızlık, birtakım kızların kendilerini "İslam'ın Kızı" olma sıfatına uygun bulamayıp "e o zaman biz şimdi İslam dışı mıyız" hezeyanlarından kaynaklanıyor. Platon'un 'ideler' yaklaşımıyla düşünmeliyiz. Nasıl olduğunuzla bir itirazımız yok hanımlar. Herkes sadece kendinden sorumlu. Ancak bırakınız da, olması gerekenin nasıllığını da bilirkişiler konuşsun lütfen. Birazcık tahammül. Birazcık itidal. Birazcık insaf... Ha bir de hep; Saygı!
İslam'ın Kızına
İslam'ın Kızına
İhsan Şenocak
İhsan Şenocak
Oyuna gelmeyelim
İnsanların fiziki görünümlerinin neye benzemesi gerektiğine kişilerin kendileri değil, güzellik piyasasının ortaya çıkardığı ve nedense hikmetlerinden sual edilmeyen bilirkişiler, fenomenler, ikonlar karar veriyor. Bütün bu faaliyetin temelinde elbette ticaret var; birileri para kazanmak ve kazançlarını artarak sürdürülebilir kılmak durumundalar. Bu zorunluluk, sıradan insanlar için güzelliği kovaladıkça kaçan bir şeye dönüştürüyor ve bu güzellik çırpınmasından iyi kötü bir tatmin, bir mutluluk yakalayabilen pek kimse de yok tabiatıyla. Gökhan Özcan
Eskiden çok şey şimdikine benzemezdi. İnsan bir tuhaflaştı. Arabalar hızlandı, asfaltlar daha siyah şimdi ve insanın içine zar zor sığdığı dar elbiseler çok çoğaldı, bilmiyorum belki de insanlar kilo aldı. Çok katlı bir sürü hastane açıldı yüzlerce binlerce ve sığmaz oldu içine insan, uzun uzun muayene sıralarında gergin bekleyişler uzadıkça
Reklam
Ahlak
Ahlak sadece bilirkişiler tarafından tahrif edilmeliydi. Toplum tarafından değil.
Bilirkişiler aslında hiçbir şeyin bilirkişisi değilmiş sadece inandıkları şeyi mantıklı kalıba sokmaya çalışan sahtekarlarmış…
Meydan saatlerini belli noktalara yerleştiren bilirkişiler, bu­nu yaparken, kent sakinlerinin yaşamlarını kolaylaştırmak amacını gütmüyorlardı kanımızca. Söz konusu olan, daha çok, zamansal sapmaları denetim altına almak; ya da başka bir deyişle, insanlara “zaman” diye bir şey olduğunu kanıksatmaktır. Tıpkı sözcükler gibi, saatler de duyurmaktan çok buyurmaya yöneliktirler. Ulus Baker....
Resmi para biriminde dolara mı geçilsin?(!) İlk etapta ne kadar gayrimilli bir soru olarak geliyor değil mi? Hatta şu cümleyi ortalama bir vatanseverin yanında kursan, 'Biz amerikan sömürgesi miyiz bre!' şeklinde cevap vermesi de kuvvetle muhtemel. Peki gelinen durum itibariyle, Ev sahibinden tutun, simitcisinden çıkın, öğrencisinden
Reklam
Padişaha Giren Kazık Aziz Nesin Raviyanı ahbar ve nakılanı asar ve muhaddisanı rüzigar o güna rivayet ve bu tarz üzre hikayet ederler ki, çook eski zamanlarda, yeryüzünün bilinmedik bir yerinde, suları bol, dört yanı yol, kişileri erimli, toprağı verimli, halkı erdemli, yazarları görkemli bir ülke vardı. O ülkede her kişi salt kendi çıkarında
İnsanı tanıma üzerine...
Çoğu insan, insanların kişilikleri hakkında pek çok şey bildiğini ve onları çözümleyebildiğini zanneder, insanları anlamanın kendilerince basit olduğunu düşünürler. Çünkü insanların sadece kendilerinin anlayabildikleri yönüyle yüzleşirler, hâl böyle ki doğru kanıya vardıklarını düşünürler. Ne kadar acı... Buzdağının suyun üzerindeki kısmını herkes görür fakat herkes gördüğünü söylemez, o zaten oradadır fakat bilirkişiler(!) o görünen kısmı sadece kendilerinin gördüklerini zanneder, hem de ne titiz bir inceleme ile..
“İnsanların fiziki görünümlerinin neye benzemesi gerektiğine kişilerin kendileri değil, güzellik piyasasının ortaya çıkardığı ve nedense hikmetlerinden sual edilmeyen bilirkişiler, fenomenler, ikonlar karar veriyor.”
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün yazdığı “Kusursuz Cinayet” kitabı çıktı… Kusursuz Cinayet var mıdır, yok mudur? Kusursuz cinayetlerin peşinde adli tıp ve adli bilimler… İnsan vücudu ilk ne zaman kesilerek incelenmeye başladı ve otopsinin tarihsel gelişim süreci? Rembrant’ın Dr.Tulp’un Anatomi Dersi tablosunun esrarı… Yürüyen
Bilirkişiler dolanıyor zihnimde.
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.