Özgür Filistin, Özgür Doğu Türkistan
Hiçbir zaman tatmin etmeyecek doyumsuzca maddiyat, Alemi yangına çevirmek neden? Herkese yeterken 2 metre toprak, Hepsine sığmaya çalışmak neden? Derdini dahi anlatamayan bir avuç evlat, kanındaki Musa'dan korkunuz neden? Kurtarmayacak seni ardına saklandığın gargat, Bu kadar Allah'a düşmanlık neden? Zalim, zalimlikte diretirken ayak, İnananlar! Sizin oturuşunuz neden? #MB
Yakamoz&Papatya-15
"Papatyadan cevap gelir Gönlümün ışığı derbeder yakamozum. Sürekli aklınızda olmak, yalan söylemeyeceğim; başta güzel gelse de daha sonra etraflıca düşündüğümde biraz ürkütücü gelmeye başladı. Bu ürkmemin temelinde aslında endişe var ya, beni düşünmekten işlerini yapamaz bir haldeysen diye ödüm kopuyor, doğrusu... Diğer bir konuya gelecek olursak, hakikaten geçirdiğiniz bu uyanma ve aydınlanma hali, sizin kendinizi tanıma yolundaki mutlak yardımcılarınız olacağına şüphem yoktur. Sizin deyiminizle, insan önce kendini tanımalı, sevmeli, saymalı, kendi gözünde var olmalı. Açıkçası, hayat artık bana da çok farklı gelmeye başladı. Gökyüzü daha farklı geliyor artık gözüme, ya da ufak bir papatya tanesi hepsi sizi çağrıştırıyor bana. Dün oturdum ve bulutları izlemeye koyuldum, sizin gibi inanın öyle rahat hissettim ki kendimi. Hayat her şeye rağmen akmaya devam ediyordu, umut kapıları ardınca açılmış tüm maziye inat, hep aynı vaziyet apaçık duruyordu. Öyle umuttu belki de bizi ayakta tutan, ya da avutan mı demeyelim, bilmiyorum, lakin bir gün kaybedersem umudumu, işte o zaman öleceğimi biliyorum. Maddi bir ölme değil bu, manevi bir ölüm; bedenen dik, ruhen kesik bir vaziyet. Çoğu insan kendini bulamadan göçüp gidiyor hayattan. Onca fikir, onca hayal, onca sevgi bir avuç toprak oluveriyor. Boşuna dememişler, çoğu insan 25'te ölür, fakat ancak 75'inde gömülür diye. Hayat öyle bir derya ki, bir insan, bir hareket, bazen bir tebessüm, her şeyi değiştirmeye kadir oluyor. Bunu en iyi, bu sevda mehtabına tutulduğum gün anladım... Seni çok seven papatyadan sevgilerle."
Reklam
İnsan...
Bir avuç toprak ve biraz su. Yükünü almış bir gönlün saganaklarında göz görmemiş baharlar saklıdır...
Böbürlenme insanoğlu Ha sen ha yaprak Gelişin bir damla su Gidişin bir avuç toprak
Komünistlerin dünya siyaset sahnesine çıktıklarından beri, bütün ülkelerin proletaryaları şu sloganı duymuşlardır: "Kahrolsun toprak ağaları ve kapitalistler!" Ülkemizdeki emekçi kitleler de bu sloganı kullanarak, gerici sömürücü sınıfı yabancı emperyalist güçlerle danışıklı dövüşe gömmek için uzun süredir çetin ve keskin bir sınıf mücadelesi yürütüyorlar. Bir zamanlar, Halk Bakanlığı'nın parti örgütü olan Kore Devrimci Partisi'nin solcu figürleri bile, toprak ağalarının ve devrilen kapitalistlerin devrilmesini mücadele hedefi olarak ilan ettiler ve bir devirme dalgası başlattılar. Biz de, toprak ağalarına ve kapitalistlere karşı muhalefeti ideallerimiz ve mücadelemizin amacı haline getirdiğimiz gerçeğini gizlemiyoruz. Başkalarının kanı ve teri ile asalak olan sömürücülere karşı çıkmak, hayatımız boyunca savunduğumuz bir ilkedir. Sömürücülere karşıydım ve şimdi de karşıyım. Yüz milyonlarca emekçi açlıktan ölürken, servetlerini çarçur eden ve iyilikle övünen insanlardan nefret etmeye devam edeceklerini düşünüyorum. Maddi zenginliğin dağılımında ve sosyal eşitliğin gerçekleştirilmesinde adaletin insani idealleri, tüm dünyada ilerici insanlık tarafından onaylanmaktadır. Siyasi diktatörlüğe, ekonomik tekelciliğe ve bir avuç mirasçının ve onların sözcülerinin ahlaki yozlaşmasına karşı çıkıyoruz ve hepsini düzenlemeyi kutsal görevimiz olarak görüyoruz.
"Bir avuç toprak, biraz da suyum ben Neyimle övüneyim işte buyum ben" YUNUS EMRE
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.