..bütün acılar korkaktır , yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler ; çünkü yaşama arzusu , düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
"İnsanların çoğunun muhakeme gücü körleşmiştir. Kendilerine doğrudan dokunmayan, sivri ucu ısrarla sert bir şekilde duyularına kadar nüfuz etmeyen şey, onları neredeyse hiç harekete geçirmez; ancak gözlerinin önünde cereyan eden, duygularına dokunacak en ufak şey bile içlerinde ölçüsüz bir tutkuyu ateşler. İşte o zaman duyarsızlıklarının yerini gereksiz ve aşırı öfke alır."
Bütün saçaklardan gurul gurul sular akıyordu, şehirden arabaların gürültüsü geliyordu, paltolarının uçlarını kıvrılmış insanlar sağa, sola kaçışıyorlardı; canlı olan ne varsa ürkerek büzülüyor, sığınacak bi yer arıyordu, bütün insanların ve hayvanların yağmurdan korktuğu hissediliyordu.
Sayfa 46Kitabı okudu
"... bütün acılar korkaktır, yaşama duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur."
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 8.basım
Şükran çok nadir bulunur ve en minnettar olanlar kendilerini ifade edecek doğru sözcükleri bulamaz, kendi karmaşalarında sessiz kalırlar, utanırlar ya da sadece duygularını gizlemek için nezaketsiz görünmeyi göze alırlar.
Sayfa 60Kitabı okudu
Ama dediğim gibi bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
Sayfa 67Kitabı okudu
Macera yaşamamış biri için başkalarının acı veren huzursuzluğu,tiyatro oyunu ya da müzik gibi heyecan veren bir deneyimdir.
İnsanları mahkum etmektense, anlamak beni daha mutlu kılar.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,4bin okunma