Tumturaklı bir ifadeyle ruh, akıl, duygu, acı dediğimiz şeyin ne kadar zayıf, zavallı ve kaygan bir öz olduğunu yeniden dehşetle seziyorum, çünkü bunların hepsi aşırı dozda olsalar bile ıstırap çeken insanı, acılar içindeki bedeni paramparça etmeye yetmiyor, insan düşüp ölmek, yıldırım çarpmış bir ağaç gibi yere yıkılmak yerine, bunun gibi saatleri kanı damarlarında dolaşmaya devam ederken atlatıyor.