Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"BİR KISSA BİN HİSSE 🌷 Harun Reşid'in oğlu Me'mun henüz çocuk iken, hocası sebepsiz yere sopayla ona vurmuştu. Me'mun: -'Neden bana vurdun?' diye sordu. Hocası ona sadece: -'Sus!' dedi. Biraz konuştular. Me'mun tekrar sordu: -'Neden bana vurdun?' Hocası yine: -'Sus!' dedi. 20 yıl sonra Me'mun halife olunca, ilk iş olarak hocasını çağırttı ve: -'Bana neden sebepsiz yere vurmuştun?' diye sordu. Hocası tebessüm ederek: -'Onu hâlâ unutmadın mı?' dedi. Halife Me'mun: -'Vallahi asla unutmadım.' dedi. Hocası tarihe ibret olarak not düşülecek şu sözleri söyledi: -'Zulme uğrayanın asla unutmayacağını öğrenesin ve kimseye zulmetmeyesin diye yaptım. Sakın ha kimseye zulmetme! Çünkü zulüm, yıllar geçse de kalpte sönmeyen bir ateştir dedi.." 🥀
Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden tek bir kişi sağ kurtuldu. Dalgalar adamı küçük, ıssız bir adaya kadar sürükledi. Adam ilk günler kendisini kurtarması için Allah'a yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı. Ama ne gelen oldu, ne giden... Daha sonra rüzgardan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklarından bir kulübe yaptı. Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu. Günler hep aynı şekilde geçiyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyot, kendisini kurtarması için Allah'a dua ediyordu. Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı. Geri döndüğünde kulübenin alevler içinde yandığını gördü. Duman dans ede ede göğe yükseliyordu. Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Şimdi bu ıssız adada başını sokabileceği bir kulübesi kalmamıştı. "Allah'ım, bunu bana nasıl yapabildin?" diye feryat etti. O kadar dua ettiği halde, başına bu olaylar geldiği için sitemler etti. Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı. "Benim burada olduğumu nasıl anladınız?" diye sordu bitkin adam kendisini kurtaranlara. Cevap onu hem şaşırttı, hem de utandırdı: "Dumanla verdiğiniz işareti gördük!"
Reklam
Hz Mevlana ...
Hazret-i Mevlânâ Eğitim Vadisinde Henüz Otuz Küsür Yaşlarında İken Zâhiri Bilginin Zirvesine Yaklaşır. Alacağı Mesafe Neredeyse Kalmamış Gibidir. Tam O Sıralarda Karşısına Sır Dolu Esrarengiz bir Derviş Çıkar : Şems-i Tebrizî. Elini öpüp kaybolur. Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir.
Kaç Kırlangıç Kovaladınız?
Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş. Pencerenin önüne konmuş, bütün cesaretini toplamış ,röfleli tüylerini kabartmış ,güzel durduğuna ikna olduktan sonra, küçük cama vurmuş tık...tık...tık... Adam cama bakmış. Ama içeride Kendi işleriyle uğraşıyormuş. Meşgulmüş! kimmiş onun işinden alıkoyan? minik bir kırlangıç! heyecanlı Kırlangıç, telaşına
*İBRETLİK BİR KISSA,* 🌹KISSADAN HİSSE ALABİLMEMİZ TEMENNİSİYLE...!🌹 *İbrahim Bin Ethem* Rahimehüllah Hazretleri, tâcı tahtı terk ediyor, Seneler sonra Kendi YAPTIRDIĞI camide yatsı Namazı kılıyor, Dışarıda kar var, hava çok soğuk, "Şurada kıvrılayım da sabah olunca giderim” diye düşünüyor ve Caminin bir köşesine çekilmiş.... Caminin
Bir imam efendi varmış, namazını tadil-i erkana uyarak kılmaya çok dikkat edermiş, cemaati hayranmış imam efendiye. İmam efendi, bir gün cemaate öğle namazı kıldırırken, öğlenin sünnetinde sağına selam verirken, ak sakallı bir ihtiyar görür. Sola selam verir, hemen sağına döner, bakar ki ihtiyar yok. Farza geçer, farz namazda da aynısı olur. İmam
Reklam
İmam Şafii Hazretleri; bir sabah namazdan sonra evine dönerken yolda birine rastlar. Adam önce selam verir, iyi dilek ve duada bulunduktan sonra da "hayırlı sabahlar" manasında "nasıl sabahladın? "der. İmam Şafii, nasıl sabahladığını şöyle anlatır; Sekiz tane şeyin benden istendiğini düşünerek sabahladım ! Adam şaşırır; Ya
"Dünya adalet sahibi, mülkün nizamı için Madenin göğsünden altın ve gümüş çıkarır Dostu erince, şenliğe kavuşunca Düşman ağlamaya başlar Düşman gökyüzü gibi feryat edip inleyince Dostun parlayan yüzüne yıldız saçılsın Düşmanın gözünün her bir kirpiği yerine Felek iğne bitirsin." Bir Kıssa Bin Hisse kitabından.. sf;59
"Mana gözüyle tanıyamadım seni Körlüğümden dolayı ayıplama beni." Bir kıssa Bin hisse kitabından sf.56
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.