Evet, kitap benim beklentimi karşılamadı. Ama bunun sorumlusu kitap değil, okurlar. Her yerde gördüm, herkesten duydum bu kitabı. Okuyun okutturun diye. "Bu kitabı okumadıysanız daha hiçbir hisse vakıf olamamışsınızdır" diyenler mi "iki elin kanda olsa bırak ve bu kitabı oku" diyenler mi istersiniz. Hepsini ve misliyle fazlasını duydum. Sonunda da okudum ve bu satırları yazıyorum.
Kitap klasik bir aşk cinayeti ile başlıyor. Herhalde katili bulmaya çalışacağız ve hiç beklemediğimiz birisi çıkacak diye düşünüyorsunuz. Yani en azından ben öyle düşündüm. Sayfalar geçtikçe gazeteci kızla tanışıyoruz ve yavaş yavaş Mehmet'in hikayesini dinlemeye başlayınca olayın cinayetten bambaşka bir konu olduğunu anlıyoruz.
Mehmetin hikayesi çarpıcı bir aşk hikayesi. Hiç beklenmedik ayrıntılar barındıran, bu ne alaka şimdi diyeceğiniz çok olayla karşılaşıyorsunuz. Sonra sonra her şey aydınlanıyor ve tamam öğrendim işte bitti, demeye kalmadan ahmet her şeyi itiraf ediyor ve kalakalıyorsunuz. O şaşkınlıkla da kitap son buluyor.
Çarpıcıydı, şaşırtıcıydı, beklenmedik anektotlar vardi ama abaratıldığı kadar da değildi! Farklıydı ama bambaşka değildi. Güzeldi ama fevkalade değildi. Şaşırdım ama herkeslerde olduğu gibi haftalarca etkisinde kalmadım. O an şaşırdım ve geçti.
Yani sözün özü okumak istiyorsanız tereddüt etmeden okuyun ammma çok da büyük beklentilere girmeyin. Belki ben de beklentimi yükseltmesem daha çok etkilenebilirdim diyor ve iyi okumalar diliyorum. :)