Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Özeleştiri Girişimi
Dansçı Zerdüşt, kendi fikirlerini çağıran ışıklı varlık uçuşa hazır, bütün kuşlara el ediyor, hazır ve nazır, zihni tüy gibi hafif: Falcı Zerdüşt, kahin Zerdüşt, sabırsız olmayan, mutlak olmayan, sıçramayı seven: Kendim giydim ben bu tacı! 《Bu kahkaha tacını, bu gül pembesi tacı -Çıkarıp size atıyorum bu tacı biraderlerim! Kahkahayı kutsuyorum: Evet, üstün insanlar, öğrenin, size yalvarıyorum gülmek için!》 SILS-MARIA, OBERENGADIN Ağustos, 1886
Sayfa 32 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Veya Zerdüşt adındaki o Dionysoscu devin diliyle söylersek: 《Yukarı kaldırın kalplerinizi biraderlerim, yukarıya daha yukarıya! Ve bacaklarınızı da unutmayın! Onları da yukarı kaldırın, siz iyi dansçılar - hatta başlarınızın üstünde durmanız daha da iyi olur! Bu kahkaha tacı, bu gül pembesi taç -Ben kendim giydim bu tacı; kahkahamı kendim kutsadım- Ve bugün, bunu yapabilecek kadar güçlü kimseyi tanımıyorum.
Sayfa 32 - Oda Yayınları
Reklam
Bir Özeleştiri Girişimi
Ne diyorsunuz? Bizzat sizin kötümser kitabınız değil miydi Antihelenizm ve Romantizmden bir parça alıp, 《sarhoş ettiği kadar puslandıran》 bir şey diyen, ama durum nasıl olursa olsun bütün olaylaradır müzik parçası gibi bakan Alman müziği?
Sayfa 31 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Gerçekten de ağır küçümsemelerin ve hiç bitmeyen Hayır'ların altında ezilen, zulüm gören yaşam, nihayetinde, değersiz bir arzu olarak görülmeye mecburdur; zira kendisi değersizdir.
Sayfa 29 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Hristiyanlık, en başından itibaren, temelde ve bütünüyle, sadece iğrenilen, saklanan ve 《bir başka》 veya 《daha iyi》 bir yaşam inancıyla süslenen, yaşama karşı bir yaşamdan tiksinti ve bıkkınlık olmuştur.
Sayfa 29 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Gerçekten de, kitap bütünüyle bütün varlıkların gerisinde sadece bir sanatçı düşüncesini ve sanatçı art düşüncesini görmektedir; eğer istediğiniz buysa, bunu bir 《Tanrı》olarak adlandırabilirsiniz fakat bu tanrı, kesinlikle düşünceden ve ahlaktan tamamıyla yoksun, yarattığı kadar ortadan kaldıran, iyi oluğu ölçüde kötü, kendi sakin mutluluğu ve muzaffer zaferinden emin olma arzusunu taşıyan, dünyaları yaratırken aşırı doygunluğu, kendi benliğinde toplamış, çelişkilerin verdiği ıstıraptan tamamıyla muaf bir sanatçı-tanrı olmak zorundadır.
Sayfa 28 - Oda Yayınları
Reklam
Bir Özeleştiri Girişimi
O hâlde, kronolojik açıdan daha önce ortaya çıkmış olan karşıt özlem, çirkinliğe karşı duyulan özlem, eski Helenlerin kötümserliği, trajik mitleri, varoluşu temel alan korkunç, kötü, gizemli, yok edici, ölümcül tabloları içtenlikle kararlılıkla arzulamaları ne olacak ? - Trajedinin nereden doğmuş olması gerekiyor o hâlde? Neşeden belki de, güçten, sağlıklılıktan, aşırı doygunluktan...
Sayfa 27 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Peki ne demektir Dionysoscu? Bu kitapta bir yanıt bulabilirsiniz bu soruya. Belki de Grekler arasında trajedinin kökeni kadar zor bir psikolojik sorudan bahsederken daha ihtiyatlı ve daha az belagatlı bir ifade kullanmalıydım.
Sayfa 26 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Başka hiçbir nedenden dolayı olmasa bile bu nedenle bir ölçüde dikkate alınmayı ve üzerine düşünülmeyi hak ediyor; yine de bugün bana ne kadar da nahoş göründüğünü, aradan on altı yıl geçtikten sonra şimdi gözlerimin önünde durmakta olan şeyin nasıl da bütünüyle yabancı geldiğini tamamıyla gizlemeye kalkmayacağım - zira bu gözler şimdi daha olgun ve yüz kat daha müşülpesenttir; fakat şimdi ne eskiden olduğundan daha duygusuzdur ne de ilk defa olarak bu cüretkâr kitap tarafından gündeme getirilen yine aynı göreve karşı ilgisini yitirmiştir.
Sayfa 25 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Güçlülükte bir kötümserlik bulunması söz konusu mudur? Zor, korkunç, kötü, var oluşu problemlerle dolu olanda iyiliğe, sağlığa, olgunluğa göre zihinsel bir tercih söz konusu mudur? Acı da keni içinde fazlasıyla doluluğa sahiptir belki de?
Sayfa 24 - Oda Yayınları
Reklam
Bir Özeleştiri Girişimi
Sorulması gereken temel soru Greklerin acıyla ilişkileri, hassasiyet dereceleri - bu ilişki hâlâ varlığını sürdürüyor mu? Yoksa yön mü değiştirdi? Soru, güzelliğe karşı, festivallere, şenliklere, yeni kültürlere karşı duydukları durmaksızın artan özlem, yoksunluktan, mahrumiyetlerden, melankoliden, acılardan mı ileri geliyor? Zira bunun doğru olduğunu kabul etsek bile -zaten Perikles de (yoksa Thucydides'miydi?) Büyük Cenaze Bildirisi'nde aynı şeyi imâ etmişti:
Sayfa 26 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Adı konmamış gereksinimler, sorularla, tecrübelerle ve belirsizliklerle dolup taşan bir bellek ve üstelik bütün bunların yanında Dionysos adı da ilave bir soru işareti olarak asılı duruyor - insanların korku içinde kendi kendilerine tekrar ettikleri gibi, kendini gizlemesi mi yoksa gözler önüne sermesi mi gerektiğine hâlâ karar verememiş, peltek bir dille konuşuyormuş gibi kekeleyerek ve ne diyeceğine karar veremeyen gizemli ve neredeyse bir peri kadar uçucu bir ruhtur burada konuşan. Şarkı söylemesi gerekirdi aslında bu 《yeni ruh》un -konuşması degil.
Sayfa 26 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Öte yandan, kazandığı başarı (özellikle de seslendiği büyük sanatçı Richard Wagner ile tabiri caizse karşılıklı konuşması) açısından ispat edilmiş bir kitap, yani demek istiyorum ki, hangi durum söz konusu olursa olsun 《kendi zamanının en iyisi》 olma yeterliliğine sahip bir kitap.
Sayfa 25 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Richard Wagner'e ithaf edilen önsözde zaten sanat - ahlak değil - insanın metafiziksel bir eylemi olarak belirtilmişti; kitabın kendisinde de, dünya var oluşunu sadece estetik bir olgu olarak adlandıran bu cazip sav tekrar tekrar karşımıza çıkıyor.
Sayfa 28 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Peki nasıl adlandırmalıyım onu? Bir dilbilimci ve kelime adamı olarak, hür ve özgür irademle -kim, onun için doğru adın Deccal olduğundan emin olabilir?- bir Yunan tanrısının adıyla vaftiz ediyorum. Ona Dionysoscu adını veriyorum.
Sayfa 29 - Oda Yayınları
58 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.