Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Özeleştiri Girişimi
Ne yazık ki, o zaman, bir şair olarak, söylemekte olduklarımı şimdi söylemeye cesaret edemedim: Beki de yapabilirim bunu. Veya hiç değilse, bir dilbilimci olarak - Günümüzde bile bu alanda neredeyse her şey, bir dilbilimci tarafından keşfedilmek ve gömüldükleri yerden çıkarılmak üzere yerli yerinde duruyor. Hepsinden önemlisi de bir problem var, burada önümüzde duruyor - ve biz, 《 Bir Dionysoscu nedir?》 sorusuna verecek bir cevap bulamadığımız müddetçe de, Grekler, şimdi, her zaman olduklarından daha bilinmez ve anlaşılmazlar...
Sayfa 26 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Peki ahlâk nedir o zaman? - Bir yaşamı reddetme, inkâr etme istemi, yok olmaya karşı duyulan gizli bir arzu, çürümenin, yıpranmanın, iftira bir prensibi, sonun başlangıcı olamaz mı? Ve bundan dolayı tehlikelilerin en tehlikelisi?...
Sayfa 29 - Oda Yayınları
Reklam
Bir Özeleştiri Girişimi
Zira ahlâk mahkemesinin bilhassa koşulsuz bir ahlâk anlayışını ifade eden Hristiyanlığın önünde yaşam, durmaksızın ve kaçınılmaz bir biçimde mağlup olmak zorundadır; çünkü yaşam, temelde ahlâk dışı bir şeydir.
Sayfa 29 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Bu ahlâkdışı eğilimin derinliği, en iyi şekilde, -insanlığın şimdiye kadar dinlemek zorunda kaldığı, o ahlâk konusunda en saçma komedi olan - Histiyanlığın, bu kitapta bütünüyle ele alınmış olan o kötücül ve sakınımlı sessizliğine bakılarak tahmin edilebilir. Aslında bu kitapta getirilen bütünüyle estetik dünya yorumu ve değerlendirmesine göre, Hristiyan dogmasını, şimdiye kadar tek olan ve öyle olmaya da devam edecek ahlâk ve mutlak ölçütleri, örneğin Tanrısının doğruluğuyla yanlışlık ülkesine süren - yani onu inkâr eden, ona karşı çıkan, onu aşağılayan》ın sadece ve sadece sanat olduğundan daha büyük bir antitez daha geliştirilmemiştir.
Sayfa 28 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Kötümserliğin, çöküşün, çürümenin, başarısızlığın, tükenmiş ve zayıflamış içgüdülerin bir işareti olması şart mıdır?
Sayfa 23 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Dansçı Zerdüşt, kendi fikirlerini çağıran ışıklı varlık uçuşa hazır, bütün kuşlara el ediyor, hazır ve nazır, zihni tüy gibi hafif: Falcı Zerdüşt, kahin Zerdüşt, sabırsız olmayan, mutlak olmayan, sıçramayı seven: Kendim giydim ben bu tacı! 《Bu kahkaha tacını, bu gül pembesi tacı -Çıkarıp size atıyorum bu tacı biraderlerim! Kahkahayı kutsuyorum: Evet, üstün insanlar, öğrenin, size yalvarıyorum gülmek için!》 SILS-MARIA, OBERENGADIN Ağustos, 1886
Sayfa 32 - Oda Yayınları
Reklam
Bir Özeleştiri Girişimi
Veya Zerdüşt adındaki o Dionysoscu devin diliyle söylersek: 《Yukarı kaldırın kalplerinizi biraderlerim, yukarıya daha yukarıya! Ve bacaklarınızı da unutmayın! Onları da yukarı kaldırın, siz iyi dansçılar - hatta başlarınızın üstünde durmanız daha da iyi olur! Bu kahkaha tacı, bu gül pembesi taç -Ben kendim giydim bu tacı; kahkahamı kendim kutsadım- Ve bugün, bunu yapabilecek kadar güçlü kimseyi tanımıyorum.
Sayfa 32 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Peki ne demektir Dionysoscu? Bu kitapta bir yanıt bulabilirsiniz bu soruya. Belki de Grekler arasında trajedinin kökeni kadar zor bir psikolojik sorudan bahsederken daha ihtiyatlı ve daha az belagatlı bir ifade kullanmalıydım.
Sayfa 26 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Ne diyorsunuz? Bizzat sizin kötümser kitabınız değil miydi Antihelenizm ve Romantizmden bir parça alıp, 《sarhoş ettiği kadar puslandıran》 bir şey diyen, ama durum nasıl olursa olsun bütün olaylaradır müzik parçası gibi bakan Alman müziği?
Sayfa 31 - Oda Yayınları
Bir Özeleştiri Girişimi
Gerçekten de ağır küçümsemelerin ve hiç bitmeyen Hayır'ların altında ezilen, zulüm gören yaşam, nihayetinde, değersiz bir arzu olarak görülmeye mecburdur; zira kendisi değersizdir.
Sayfa 29 - Oda Yayınları
58 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.