Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet evet burası kitap uygulaması..
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki? Fotoğraf
Şuan çalan bir şarkı sözü bırakın
Reklam
1'den 50'ye kadar bir sayı bırakın yorumlara, şarkı önereyim (sadece türkçe şarkılar)
Bir Ahmet Kaya şarkı sözü bırakın:) Yıkar mı sandın beni Bu yalancı ayrılık...
Reklam
Şarkı sözü bırakın (herhangi bir sözde olabilir) şarkı yapıcam
Gömün beni merhametli insanların güzel kalplerine Üstüme kara toprak diye biraz şiir atın Değmesin kimse bu şiir yüklü aşikar bedenime İstemem yanımda solmuş çiçekler bir kalem bir kağıt bırakın Kapılıp gidemezdim bu fani dünyanın güzelliğine Bırakın yağmurlar çöksün üstüme geceler değsin tenime Uyuyayım zifiri karanlıkta beni dertsizliğimle baş başa bırakın Ağaçların şarkı söyleyişiyle bir sigara yaktım gençliğime Beni güneşin altında ıslanmış bedenimle baş başa bırakın Tolunay Akkaya
Süzülün, uçuşun beni de, beni de alın götürün Bir okyanus ortasına ya da bir senri yanina Kanat kanat yelken olup götürün beni kuşlar Bir dalganın içine ya da kör bir kuyuya Sevda çok uzaklarda, yıldızların da ötesinde Bilmem nasıl yakalarım kuşlar, kuşlar Ya umutlar biterse Gidemem, gidemem, gidemem O kadar uzaklara gidemem Tek çarem sonsuzluğa atın beni kuşlar Gidemem, gidemem, gidemem O kadar uzaklara gidemem Tek çarem sonsuzluğa atın beni kuşlar Yetişin nefesim bitiyor, yetişin bana kuşlar Ya özgürlük adına ya da sevda hatırına Bir dalı kırık ağacım, söküp beni koparın Bir deli orman içine bırakın beni kuşlar Sevda çok uzaklarda, yıldızların da ötesinde Bilmem nasıl yakalarım kuşlar, kuşlar Ya umutlar biterse Gidemem, gidemem, gidemem O kadar uzaklara gidemem Tek çarem sonsuzluğa atın beni kuşlar Gidemem, gidemem, gidemem O kadar uzaklara gidemem Tek çarem sonsuzluğa atın beni kuşlar
Bir kaç dakikanızı almak isterim.
Bir kaç gün önceydi. Yaşlı bir amcam var, Vedat amcam; yanına gittiğim. Bana Türk sanat müziğini sevdiren, beraber ud çalıp şarkı söylediğim. Hayatımın her anlamında bana destek olan, nasihat veren biri. Yanına bir oturun, neler görmüş geçirmiş ama hala iyi kalabilmiş. Gönlünde o kadar güzel çiçekler yetiştirmiş. Onunla konuşurken durgunlaşıyorum; kabullenmediğim kızdığım ne varsa her şeye kenara bırakıyorum, yine yanına gittim. Geçenlerde bir süre sohbet ettik. Sonra haliyle telefonu çok iyi kullanamadığı için bana kullanmadığı numaralar olduğunu ve silmemi rica etti. Altıya yakın numara sildik, bir ara durup “Vedat amca bunlar kim, neden siliyorsunuz,” dedim. Çok yakın arkadaşlarıymış, kimi musiki cemiyetinden kimi hacca beraber gittiği, hepsi vefat etmiş. Bunu söylerken gözlüklerinin altından dökülen yaşlara şahit oldum, o an tuttum kendimi. İçimde bir deniz çoştu, öyle bir burkuldu ki içim. Daha çok üzülmesin diye sustum ve sustum... Yanından çıktıktan sonra bir bankta ne kadar ağladığımı bilmiyorum, niye kıymet bilmiyoruz? Dünya telaşları çok mu önemli, niye vefalı değiliz? Zaman akıp giderken bir zamanlar aynı masada yemek yeyip içtiğimiz, aynı şeylere sevinip bir birimizin yaralarını sardığımız insanları unutuyoruz. Vefalı olmak çok mu zor? Unutmayın ölüm her şeyi siler, ölüm ağırdır, ölüm soğuktur üşütür sizi. Kıymet bilin, hala gözleriniz açıkken kırdığınız ve kırıldığınız dostunuz ve sevdiğiniz kimse varsa, bir adım atın bırakın küçük dağlar yerinde dursun…
919 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.