Persona (1966)
Ingmar Bergman'dan müthiş bir başyapıt! Ne zamandır erteleyip durduğum Persona'yı sonunda izledim ve uzun zamandır izlediğim en acayip, en beyin gıcıklayıcı film olduğunu söylemeliyim. Çekimler mükemmel, sembolik biçimler çarpıcı. Siyah beyaz olmasına rağmen hiç sırıtmaması gerçek sanatın ölümsüz olduğu savını destekliyor, 1966 yahu 52 yıl önce!
Bir kitaptan ağaca !
Haber eski kitap 2016' da basılmaya başlamış ve ben projeden tesadüfen yeni haberdarım. Bu da benim ayıbım olsun 🙈Sahiden muhteşem inanılmaz güzel bir proje epey araştırdım sonrasında kitaba ulaşamamış olsam da fikir, verilen mesaj çok ama çok etkileyici.Uzun zaman sonra böylesi heyecan duyduğumu söylemeliyim😊 Detayları haberde verilmiş buraya da eklemek istedim. Aynı duyguları paylaşmak dileğiyle :) ...... Arjantin’de basılan "Mi Papá Estuvo en la Selva" (Babam Ormandaydı) adlı çocuk kitabı okunduktan sonra ekilebiliyor ve birkaç hafta içinde ağaç oluyor. El yapımı olan kitap özenle her sayfasına tek tek tohumlar yerleştirilerek hazırlanıyor. Ekilebilir kitap projesi 8-12 yaş arası çocuklara doğal kaynakların önemini anlatabilmek için hazırlandı. Kitabın dikkat çekmek istediği konuyu Greenpeace’den bir veriyle desteklemek de mümkün; İnsanlar yüzünden her 2 saniye futbol sahası büyüklüğünde bir orman arazisi yok oluyor Kitap ekolojik mürekkep ve asitsiz kağıt kullanılarak yapılmış. Projenin bir diğer amacı da (biraz felsefi yanı da olsa) kitapların da çocuklarla beraber büyüyebileceğini göstermek. Kitabın yayıncısı Pequeno Editor Yayınevi web sitesindeki açıklamada ekilebilir kitap projesini; “okuduğumuz her şey zihnimizdeki kütüphanenin bir parçası. Bu yüzden okumak içimizde kök salan ve bizi değiştiren bir eylem. Bir kitabı ekme işi, insanları çevre konusunda duyarlı olmak konusunda cesaretlendiren, olan duyarlılığı ve farkındalığı artıran bir eylem.” cümleleriyle açıklıyor.
Reklam
Henüz vakit varken, gülüm Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri Volter rıhtımında dayayıp seni duvara öpmeliyim ağzından sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a çiçeğini seyretmeliyiz onun, birden bana sarılmalısın, gülüm, korkudan, hayretten, sevinçten
Ahlak meselemiz ve Ebu Hanife 15.12.2018 Hilmi Demir Çağımızda insanımızın en çok şikâyet ettiği şeylerin başında ahlak sorunu geliyor. İslam son din, Hazreti Peygamber son peygamber, dinimiz çok güzel ama nedir bu Müslümanların hâli!.. Bir Müslüman gördüğümüzde neden, güvenemiyoruz. Mesele çok derin ve çetrefilli bir soru aslında... Şimdilik bu
Tedirgin Tedirgin Tedirgin
“Türkiye tedirgin bir ülkedir. Herkes tedirgin. Kürtler tedirgin, Türkler tedirgin. Sünniler tedirgin, Aleviler tedirgin. Laikler tedirgin, dinciler tedirgin, Hristiyanlar tedirgin, Museviler tedirgin. Askerler tedirgin, siviller tedirgin. Zenginler tedirgin, yoksullar tedirgin. Sünniler Alevilerden, Aleviler Sünnilerden tedirgin. Kürtler
siz aşk nedir bilmezsiniz
Ben elli bir yaşındayım bir bakın bana Genç bir güzele aşığım Kötü saplandım bu işe ama O'nun da hali kötü Fakat olacaksa böyle olsun Kanlarına giriyorum onların ve kurtulamıyorlar benden Herşeyi deniyorlar kaçmak için Ama sonunda hep geri dönüyorlar Hepsi geri dönmüştür bana Ama gördüğüm bir tanesi dışında Ağlamıştım ardından Ama kolay
Reklam
192 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.