Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazı törensel önlemlerle, yani önceden hayvanın iznini alarak ve ardından ondan özür dileyerek, totem serbestçe öldürülmekte ve yenebilmektedir. Ojibwalar, hayvanın kendisini, kendi klanından avcıların oklarına daha büyük bir istekle sunduğunu, bu nedenle onu hedef almadan önce "totem"in isminin söylendiğini dahi ifade etmişlerdir.
"Totem kelimesinin Kuzey Amerika Büyük Gölleri'nin kuzeyindeki bir bölgeye ait Algonkin dili olan Ojibwa'dan geldiği bilinmektedir."
Reklam
Belli bir toprağa ya da yere bağlı değildir totem; totemdaşlar ayrı yerlerde ikamet edebilir ya da başka totemlerin üyeleriyle barış içinde bir arada yaşayabilirler.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Totem:
Avustralyalılarda eksik olan tüm dinî ve sosyal kurumların yerini totemcilik alır. Avustralya kabileleri, her biri kendi totem'inin adını taşıyan aşiretlere, yani klanlara ayrılmıştır. Peki, totem nedir? Genelde, eti yenebilen, zararsız ya da tehlikeli, korkulan bir hayvan, nadiren de bir bitki ya da doğa gücüdür (yağmur, su) ve totem ile tüm kabile arasında çok özel bir ilişki vardır. Totem her şeyden önce kabilenin atası, ayrıca kehanetler gönderen koruyucu ruhu ve yardımcısıdır; başkaları için tehlikeli olsa bile kendi evlatlarını tanır ve sakınır.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bu adamı anlamak çok zor
İbranice Baskıya Önsöz Bu kitabın okurlarının, kutsal dili bilmeyen, atalarının dinine -ve de diğer tüm dinlere- tamamen yabancılaşmış, ulusal idealleri paylaşmayan, ama yine de halkına olan aidiyetini asla inkâr etmeyen, özünde kendini Yahudi sayan ve başka türlü olmak da istemeyen yazarın ruh halini anlaması kolay değildir. Kitabın yazarına, "Madem soydaşlarınla hiçbir ortak yönün yok, neren Yahudi senin?" diye sorsalar, şöyle cevap verirdi: "Epeyce bir yönüm, muhtemelen de özüm." Ama bu özün ne olduğunu o anda kelimelere dökemezdi. Fakat hiç kuşku yok ki bir gün bu husus da bilimsel incelemeyle açıklığa kavuşacaktır. Ezcümle, kitabının İbraniceye tercüme edilmesi ve kutsal kadim dili kendi "dili" olarak yaşatan okurlarla buluşturulması böyle bir yazar için çok özel bir hadisedir. Üstelik de bu kitap, dinin ve ahlakın kökenlerini inceleyen, ama Yahudi bakış açısından yola çıkmayan ve Yahudilik lehine kayırmalarda bulunmayan bir kitaptır. Ama yazarın ümidi, tarafsız bilimin yeni Yahudiliğin ruhuna yabancı kalamayacağı kanaatinde okurlarıyla buluşmaktır. Viyana, Aralık 1930
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Totem kelimesinin Kuzey Amerika Büyük Gölleri’nin kuzeyindeki bir bölgeye ait Algonkin dili olan Ojibwa’dan geldiği bilinmektedir.
Reklam
Nerede bir yasak varsa arkasında o yasak eylemi gerçekleştirmeye yönelik bir istek vardır.
Eğer bir yasak çiğnendiği zaman bu cezasız bırakılırsa, herkesin bu kötülüğü işleyene öykünmek isteyeceği ortadadır.
Tabuyu çiğneyen kimsenin kendisi de tabu olmaktadır; çünkü başkalarını da bunu yapmaya iştahlandırmak gibi tehlikeli bir kendine özgülüğü vardır.
Bütün bu yasakların kuramsal bir temeli var: Bu yasaklar bazı kimselerde ve bazı eşyada, adeta bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi dokunmayla geçebilen bir güç olduğuna inanıldığı için tehlikelidir.
Reklam
Açık ve akla uygun hiçbir nedeni yokken şu ya da bu yasak sayılmakta ve niçin yasak sayıldığı sorusu onların aklına bile gelmemektedir; çünkü kendilerini bu bağlarla gayet doğal olarak bağlı görmektedirler; bunlara karşı herhangi bir saldırının şiddetle ve otomatik olarak cezalandırılacağına inanmaktadırlar.
Tabunun kaynağı, insanlarda ve hortlaklarda bulunan ve cansız eşyaya da geçebilen garip bir güçte görülüyor.
Mademki tabu kendini Her şeyden önce Yasaklarda gösteriyor O takdirde ta nevrozlara kadar giderek benzetme yolu ile ispat etmeye lüzum kalmaksızın onun kesin bir takımı isteklere dayandığını pekala açıkça görebiliriz. Çünkü kimsenin yapmak istemediği şeyler yasak etmeye lüzum yoktur. Hiç şüphesiz açıkça yasak edilen şeyler mutlaka bir isteğin hedefi olan şeylerdir
Böyle bir canavar hayvan bir rüyada belirdiğinde anlarız ki bilinçdışından bir şey çıkıp geliyor ve iradeli güçten de pek etkilenmiyor. Tıpkı önüne geçilemeyen bir alın yazısı gibi. İlkel üzgündür, kayıp bir çocuk gibidir, ta ki kendi totem hayvanıyla aynı rüyada olana kadar. Sonra Tanrının evladı olur, insan olur, farklı bir kaderi olur.
Sayfa 359Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.