Yaşadıkları şimdiki zamana karşı sabırsız, geçmişlerine düşman ve gelecekten yoksun bir halde, insana dair bir adalet ya da nefret duygusunun parmaklıklar arkasında yaşamaya mahkûm ettiği kişilere benziyorduk biz de.
"Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi, yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?"
Önyargı, gurur, hesap; işte dünyayı bunlar yönetiyor. Davranış ilkesi olarak yalnızca akıl, gerçek ve duyguyu düstur edinen birinin toplumla neredeyse hiçbir ortak yönü bulunmaz. O hemen hemen bütün mutluluğunu kendinde aramalı ve bulmalıdır.