Hasan’ım Ali’nin beni masal diyarlarında gezdiren eserlerinin haricinde, belki yıllar var böyle harelenmedi içim. Çözülen belikler, ağular, ağıtlar, lanetler, amansız sevdalar, yaman beyler, geyik gözlü kadınlar, sırları kendine mahsus isimler, efsuncular, sapsarı bozkır, yoksulluk değil belki ama yoksunluk. Hepsi içime işledi. Cümleler ve betimlemeler hala sinemde halkanır durur, hissettirdikleri ve sezdirdiklerini ise her daim göğsümde taşıyayım isterim.
Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç, bilemem
İntihar karası bir faytonun ağışı göğe atlarıyla birlikte
Cezayir menekşelerini seçip satın alışından olabilir mi ablamın.
Ürkek adımlarıyla uğrun usul
Gelip sıralı sırasız
Karanlık kıyılarımda duran çocuk…
Meşeli duyarlığımdan kalın örtüleri
-Kaba örtüleri, kara örtüleri-
Kaldıran çocuk… kaldıran çocuk…