Necmettin Erbakan (29 Ekim 1926, Sinop - 27 Şubat 2011, Ankara), Türk siyasetçi, mühendis, akademisyen ve Türkiye başbakanı. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat sürecinden sonra istifa etmeye zorlanmıştır ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. Kayıp Trilyon
Birinci TBMM’de iki grup bulunmaktadır. İki grubun temel smacı da yurdun düşman işgalinden kurtulmasıdır. Meclis’te oluşan tartışmalar neticesinde ikiye ayrılmış olup Birinci Grup Osmanlı’yı red ederken laik v reformcu bir tavır sergilerken İkinci Grup biraz daha Osmanlı düzeninin yanındadır. Ayrıca bu Grup örgütlü değildir ve kendi içinde de çeşitli grupları oluşturmaktadır. Ancak temel de bu İkinci Grup “gerici”, cumhuriyet ve bağımsızlık karşıtı bir ‘şer cephesi’ olarak damgalanmıştır resmî tarih de. Bu kitap ise bu Grup’un yapısal ve siyasî niteliklerini ve Cumhuriyet’in kuruluş devrindeki işlevini tahlil eden kapsamlı bir çalışmadır. Yazar, İkinci Grup’un kurumlaşma eğilimi gösteren otoriter yapıya muhalefet eden ve bu etkinliğiyle Cumhuriyet’in kurulmasına katkısı bulunan çok bileşenli bir oluşum olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte Savaş meclisi olarak da anılan Birinci Meclis dağılması ve sonrasında oluşan seçim döneminde ise Atatürk’ün istediği kişiler seçilmiş ve İkinci Grup’tan hiç kimse vekil olamamıştır. Bu İkinci Meclis ise inkılapları gerçekleştiren devrimci-reformist bir Meclis’tir. Eser Cumhuriyet dönemi Meclis tartışmaları ve döneme ışık tutan ayrıca resmî tarihin dayatmalarını alt üst etmektedir...Keyifli okumalar...
Yeni elit için, “muasır medeniyet düzeyine
ulaşmak” Batılı liberal parlamenter sistemlere ulaşmak değil, Osmanlı gelenekçiliğinin yerine Batı ‘rasyonalizmini’ koymak anlamına geliyordu.
Halk Partisi tarafından gösterilen aday mutlaka seçiliyordu. O halde bu adaylar, ‘halkın seçimine sunuluyordu’ demektense,
‘halkın onayına sunuluyordu’ deyişini kullanmak belki daha yerinde olur.
Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in, Mustafa Kemal Paşa’nın muhafız alayı komutanı Topal Osman tarafından öldürüldüğünün anlaşılması üzerine, Topal Osman da girişilen silahlı çatışma sonucunda öldürülmüştür.
“benim fikrim dışında söz
söyletmem” anlayışıyla istibdat yapıldığını ve fikir özgürlüğüne
karşı çıkıldığını söylemiştir. bu zihniyeti taşıyan
efendilere yaşamak hakkı yoktur, hürriyet yoktur.