Tamaro'nun, kaybettigi yakın dostu ile ilgili iç ısıtan bir kitap...Okuyunca sizde öyle "ayy" büyük şeyler uyandırmasını beklemeyin!!! Ne biliyim seni, hayat yormuştur, kafan dolmuştur işte böyle bir zamanda, ruhunun sana yetişmesi için beklediğin bir durakta, okuyabileceğin bir kitap.
Kitabın bana hissettirdigi şey; Tamaro'nun "dünyanın en ama en içten yazan" kadını olduğudur. Onu yemek istiyorum!!! Kelimeleri; bir avuç göller olurya minnacık, hiç sesleri çıkmaz ama güzeldirler baktığınızda, aynen öyle sakin, dupduru anlatmış, sükunet hükmünde her anlattığı...