Farabi'nin ana maçı daha önce de işaret edildiği üzere insanın nihai amacının ne olduğunu bilmek ve bunu gerçekleştirmektir. İnsanın asıl amacı ise ona göre mutluluktur.
Öte yandan bu, insanın kendisinin, tayin edilmiş bu hedefi veya görevi yerine getirmesinin Tanrı'yı memnun edeceği ve bu memnuniyetinin karşılığı olarak da insana öte dünyada ebedi bir mutluluk bahşedileceği anlamına gelir. "Tanrı'nın memnuniyeti" ve "Öteki dünyada mutluluk" ...
Bu işleri anlamıyorum, diye düşündü. Ama güneşi ya da ayı veya yıldızları öldürmeye kalkışmak zorunda olmamamız güzel nokta denizde yaşayıp gerçek kardeşlerimizi öldürmek kafi.
İnsanlara kaptırma kendini, durmadan koşuşma, onlara uyma, insan bir makinedir, bir yerde bozulur, yavaş yavaş kullan aklını, şimdi biraz dinlen, şimdi hep birlikte saçmalayalım, aklımızı dinlendirelim, mantığımızı dinlendirelim, rüyada yaşayalım.
Aklımın içini örümcek ağları sardı; kafamın sandalyelerinde elbiseler, gömlekler, çoraplar birikmeye başladı; kurduğum hayaller, bir bekar odasının dağınıklığına boğuldu. Düşüncemin duvarlarına resimler asmak istediğim halde bir türlü olmadı. Belirli noktalara biriken eşya, odanın çıplaklığını daha çok ortaya çıkardı.
Bir süreden beri konyak içmek, evleri düşmandan alınmış avizelerle süslemek ve sofraları yine onlardan alınmış yemek takımlarıyla donatmak moda haline gelmişti.
Bu ülkede çocuklara yer yok. Başka ülkelerde varmış, her tarafı yeşil ülkelerde. Biz, büyük sabırsızlıkla çocukların büyümelerini bekliyoruz. Onların kafalarına vuruyoruz, adam olmaları için. Seniyezitseni olarak görüyoruz onları. Kafalarını traş ediyoruz çabuk büyüsünler diye. Benim içimdeki çocuk büyümedi.