İnsanlık zelil olmuş durumda. "Savaş yasalarına uyun" tabii bir söz söyleyişten ibaret. Hastaneler, okullar, parklar, caddeler ilâhir savaşın meydanı olmaktan fersah fersah uzak iken, doğrusu, savaşın bilfiil kendisi yıkıcılığa gebe iken, bebekler ölüyor. Paramparça bir bebek cesedi, insanlığın haysiyet dediği mefhuma kızgın bir demir gibi saplanıyor. Allahualem, daha ne vahşetler göreceğiz.
Zannederim, "insan" ve "insanlık" -human and humanity- sözlüklerdeki birkaç satır açıklamayı muhteva eden kelimeler olarak kaldılar.
Savaş çepeçevre sarıyor bebeklerin beşiğini, sivillerin eşiğini. Yıkım kaçınılmaz oluyor. "Nev-i beşer" şaşı gözlerle bakıyor savaş meydanlarının kana susamış azgın köpeklerine.
Bir gün şu hastalıklı insanlık uyanır, sabah doğarsa, bilin ki gök ve zemin ters düz olmuştur.