"...Kemal Abi’yle balkonda karşı karşıya oturuyoruz. En son gidişimde Kemal Tahir, birdenbire benim hastalığımı soruyor; üzüldüğünü ve hastalığım üzerine düşündüğünü, başımdan geçenlere bir mana vermeye çalıştığını biliyorum... Bana dönüyor ve “Dünya çilesinden kaçamazsın, hayatın meşakkatinden kurtulamazsın! İstersen dünyanın en zengin adamının kızı ol, servet insanı çileden korumaz. Biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik! "diyor… İyice anlıyorum ki materyalist, pozitivist, determinist çizgiden oldukça uzaklaşmış…"
" Dünya çilesinden kaçamazsın, hayatın meşakkatinden kurtulamazsın! İstersen dünyanın en zengin adamının kızı ol, servet insanı çileden korumaz. Biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik! "
Dünya çilesinden kaçamazsın, hayatın meşakkatinden kurtulamazsın! İstersen dünyanın en zengin adamının kızı ol, servet insanı çileden korumaz. Biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik.
Dünya çilesinden kaçamazsın,hayatin meşakkatinden kurtulamazsın!istersen dünyanın en zengin adamınin kızı ol,servet insanı çileden korumaz.biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik!.
Bana dönüyor ve "Dünya çilesinden kaçamazsın, hayatın meşakkatinden kurtulamazsın! İstersen dünyanın en zengin adamının kızı ol, servet insanı çileden korumaz. Biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik!" diyor.
"Dünya çilesinden kaçamazsın, hayatın meşakkatinden kurtulamazsın! İstersen dünyanın en zengin adamının kızı ol, servet insanı çileden korumaz. Biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik! "
"...Kemal Abi’yle balkonda karşı karşıya oturuyoruz. En son gidişimde Kemal Tahir, birdenbire benim hastalığımı soruyor; üzüldüğünü ve hastalığım üzerine düşündüğünü, başımdan geçenlere bir mana vermeye çalıştığını biliyorum... Bana dönüyor ve “Dünya çilesinden kaçamazsın, hayatın meşakkatinden kurtulamazsın! İstersen dünyanın en zengin adamının kızı ol, servet insanı çileden korumaz. Biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik! "diyor… İyice anlıyorum ki materyalist, pozitivist, determinist çizgiden oldukça uzaklaşmış…"