Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kaktüs Hanım

Sabitlenmiş gönderi
Hayırlı Sabahlar. Karınca misali... Kudüse mihrap yapan marangoz gibi. Ben ne yapabilirim dersin. Bu bir #iyilik hareketidir. Biz bebek ürünleri üreten bir firmayız aslında tamamen üretici ve toptan satış yapıyoruz. Trendyolda perekende olarak aktif durumdayız. Gazze için ne yapabilirim diye düşündüğümde bir çok fikir kafamda oluştu ama tek başıma çok büyük bir şeyler yapamayacağımın farkına vardım ve ufak bir adım atmak istedim. Bursa'daki işyerimizde üretimini yaptığımız bu 3 Filistin temalı Badynin (%100 pamuklu ve organik boyalarla baskı yaptığımız) ilk 10 ürünümüzün (komisyon ve kargo çıktıktan sonra bize kalan miktarı) bagışlama kararı verdik. 10 ürünün satışı tamamlandığında bağış toplu olarak gazze için #iyilikderneğine yapılacak ve dekontuda yine bu iletiye ekleyeceğim inşaAllah. Sizden ricam alamayabilirsiniz en azından paylaşıp ihtiyacı olan bir kişinin dahi görmesine vesile olursanız sevinirim. Hayra vesile olanda yapan gibidir unutmayalım. Allaha emanet olun. ( Sayfamda trendyol sayfamın linki mevcuttur.) #filistin #yardım #freepalestine
Reklam
Günümüzde çocuk ve gençlerdeki alerjinin en büyük nedeni aşılar ve GM katkı maddeleri, yetişkinlerde ise kortizon, androjen, östrojen ve insülin gibi protein yapılı rekombinant DNA ilaçlardır. Ayrıca bazı ilaçlar ( antibiyotikler, salisilatlar vs) kendi yapısında protein bulunmamasına rağmen, vücuttaki proteinle birleşerek protein özelliği kazanır ve bağışıklık savunmasını baskılar.
Bağışıklık sistemi geçirilen her hastalık ile birlikte uygun bir koruma yöntemi geliştirir ve bunu hafızasında yıllarca saklar. Bu bilgi anne sütü ile çocuğa geçer.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bagışıklık sistemi, vücut içerisinde detaylı ve dinamik bir iletişim ağı aracılığıyla, milyonlarca farklı düşmanı tanıyıp ayırdedebilme ve hatırlama yeteneğine sahiptir.
Bagışıklık vücudun yabancı maddelere yani antijenlere karşı kendini koruma yetisidir. Vücuda zarar verebilecek veya kendine has özelliklerini degiştirebilecek her tür antijeni (yabancı maddeyi) tanıyacak vücudu bunlara karşı farklı savunma yöntemleriyle korumak bağışıklık sisteminin ana görevidir.
Reklam
Hadisi Şeriflerde : "Bir kimse üstüste üç gece ateşlenirse, anadan doğdugu gün gibi günahlarından çıkar ", "Kulun hastalığı hatalarını giderir. Ateşin altın ve gümüşün kirini gidermesi gibi," "Az yemek az günahtır." "Hastalığınızın günahlar, ilacınızın da istiğfar olduğunu unutmayınız" "Hastalarınızı yiyip içmeye zorlamayın, Allah onları yedirip içirir". buyrulmuştur. Bu hadislerde hata, günah ve hastalık kelimeleri aynı anlamda kullanılmış. Demek ki tedavi olmadan önce hastalığa götüren hataları araştırmak gerekir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), dua konusunda ashabına şu tavsiyede bulunurdu: “Sizden biri dua ettiğinde ‘Allah’ım, dilersen beni affet!’ demesin. Kararlı, azimli bir şekilde ısrarla dua edip istesin. Zira hiçbir şeyi vermek Allah’a güç gelmez.” (Müslim, Zikir, 8) Bununla birlikte Peygamber Efendimiz yaptığı duaya karşılık hemen sonuç beklemez, ama Rabbinin kendisini boş çevirmeyeceğini bilirdi. Bir keresinde “Sizden biriniz, ‘Dua ettim de duam karşılık görmedi.’ deyip acele etmediği müddetçe duası karşılık bulur.” (Ebû Dâvûd, Tefrîu Ebvâbi’l-vitr, 23) buyurmuştu. Sahabe “Ya Rasûlallah! Acele etmek nedir?” diye sorunca da “Dua ettim de kabul edildiğini görmedim, der ve o anda vazgeçerek duayı bırakır.” (Müslim, Zikir, 92) cevabını vermişti. Resûlullah’ın açıklamasından anlaşılacağı üzere karşılığı ister bu dünyada verilsin, ister ahirete ertelensin, dua er ya da geç Allah katında karşılık bulacaktır.
“Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takva sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın!” (Âl-i İmran 3/133)
Peygamberimiz (s.a.v) "Allahı zikirden ayrılmayan hayvanı avcı avlayamaz" buyuruyor. Sağlıklı hayvanı ne yırtıcı bir hayvan ne de avcı avlayamaz. Zikirden ayrılmayan organ da hastalanmaz. (Bilmsel araştırmalar, avlanan hayvanların tamamının hasta olduğunu göstermiştir.)
Her bir hücre ve her bir organ belli bir titreşimle çalışır(Allahı zikreder) Ancak, atıkların birikmesiyle ağırlaşan hücrelerin titreşim frekansları bozulur (Allahı zikirden ayrılır)
Reklam
Herhangi bir sebeple kullanılan antibiyotik (anti- karşı, biyo- hayat, yani hayat karşıtı) vücutta ve özellikle bağırsaklarda yaşayan, sağlığı korumakla görevli mikropları yok eder. O zaman faydalı mikropların yerini zararlı mikroplar ve tek hücreliler doldurur.
Birçok hastalığın temeli tektir: yanlış yaşam tarzı. Yaşam tarzı degiştirilmeden, mide ve bagırsaklarda tedavi edilmeden, Oruç tutmadan hiçbir gıda doğal da olsa hiçbir ilaç ya da bitki, tek başına bedenin iyileşmesini sağlayamaz.
İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde, bu kadar zararlı bu kadar bol ve bu kadar çeşitli yiyecek bir arada tüketilmemiştir. Bu yüzden günümüzde insanın karaciğeri çöplüğe, vücudu hastalık batağına dönmüştür. Bu durumdan ilaç ve cerrahi müdahaleler kurtulmayı düşünmek, tehlikelinin boyutunu bilmemekten kaynaklanır.
Şeytanın hilesi: Dünyevileşme
İslam, kişinin hayattaki her faaliyetini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen aktif bir dindir. Allah’ın koymuş olduğu emir ve yasaklar insanın hayatını her yönüyle şekillendirir. Fakat kişi, Allah’ı unutup O’nu gündeminden çıkarttığı, emir ve yasaklarını göz ardı ettiği, tamamen dünyanın meşgalelerine daldığı anda din o kimse üzerindeki etkisini yitirir. Sonuçta bu kimse dünyevîleşmiş olur. Kur’an’da bunun birçok örneğine rastlayabiliriz. Ülkesini kendi malı olarak gören (Zuhruf, 43/51) ve tamamen nefsini tatmine yönelik kararlarla hükümdarlık yapan Firavun (Kasas, 28/4) ile servet düşkünü Kârûn (Kasas, 28/76-78) dünyevîleşmiş insan tiplerinin birer örneğidir. Bunların ortak noktası şeytana uymaları, dünyaya gönderilme sebeplerini ve onları yaratan Rablerini unutmaları yahut da ona iman etmemiş olmalarıdır. Nitekim Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “Şeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.” (Mücâdele, 58/19)
“Allah’ım! Nimetlerinin yok olmasından, sağlığımın bozulmasından, ansızın gelecek cezandan ve öfkene sebep olan her şeyden sana sığınırım.” (Müslim, Rikak, 96)
Allah, sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da diriltecek olandır. Allah'a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir. (Rûm-40)
19,5bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.