"Bu, son savaşımız olacak Olric. Sonu nasıl gelirse gelsin, yorgun ordumuz son savaşını veriyor. Askerler, yorgun ve isteksiz. Zafer ya da yenilgi onlar için aynı anlama geliyor artık. Artık savaşmak istemiyorlar."
"Benim de herkes gibi kaygısız, sevinç dolu bir yaşantıya hakkım yok mu? diye soruyorum. Ben de herkes gibi günlük sevinçlerin, heyecanların akışına kapılıp gidemez miyim? Neden olaylar, benim üzerimde silinmez izler bırakıyor?"
"Hafiftim, güzeldim, rüya gibiydim; bakmasını bilmedi. Gene yanlış bir ortama girmişsin Selim. Önüne gelen nimetleri değerlendirmesini bilmeyenlerin, seni, senden başka türlü bir insan yapmak isteyenlerin arasına düşmüşsün."
"İsteseydi her şey başka türlü olabilirdi. Kendini öldürmezdi belki. Bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum düşüncelerinde. Fakir yaşantımıza katılmasını bir özenti sayıyordum. Anlaşılmadığını sanan bir budalaydı: tatlı bir budala. Bulanık hayaller peşinde koştu. Bir yerde bırakmalıydı bunları."