Kitabın adı “Seni Anlıyorum Anne” değil “Seni Anlıyorum Çocuk-2” olmalıymış. Ben iki kitabı arka arkaya okudum, içerik olarak birbirinden farklı değillerdi gerçekten. Kitapların adına bakınca, birinde dünyaya çocukların gözünden diğerinde annenin gözünden bakacağınızı sanıyorsunuz. Ama öyle olmuyor. İki kitap da çocuk odaklı yazılmış. Sadece son 11 sayfası beklediğim içerikteydi. Bunun dışında içerik kötü değildi, günlük hayatta çocuğumuzla ilgili karşılaştığımız sorunları nasıl çözebileceğimizle ilgili örnekler üzerinden yazılmış, edebiyat parçalamayan bir kitap. Yazarın Instagram hesabında yazdığı, videoya aldığı konuları tek bir kitapta okuyorsunuz gibi düşünebilirsiniz.
Yazarı ilk tanıdığım kitap, bir nöroroman olan pia mater ve serisiydi. O seriden çok etkilendiğim için yazarın diğer kitaplarını da satın aldım. Açıkçası bilgi seviyesi ve kalemi bu kadar iyi olan bir yazarın, daha günlük dilde ve mizah seviyesi yüksek bir kitap yazmadı şaşırttı beni. Kitabı okurken kendi kültürümüzden örnekler okumak bir gülümseme oluşturuyor insanda. Kitapta yediklerimiz bağırsakta neleri etkiler, iyi bakteri kötü bakteri nedir, davranışlarımızı etkileyen bakteriler gibi konulara değinilmiş. Herkesin bu
yazarımızın kitaplarını okumasını çok istiyorum.
Övgünüzde net ve açıklayıcı olduğunuzda, çocuklar başarılarını gerçekten fark ettiğinizi anlarlar. Eğer övgüleriniz çok genel olursa çocuklar samimiyetinizden şüphe duyarlar.
İronik olan şudur ki, bizim için daha az önemli olan diğer insanların duygularını bizim için çok şey ifade eden çocuğumuzun duygularından daha çok umursarız.