"En büyük gücümüz, ilerdeki daha parlak günleri hayal edebilmemiz değil, mutluluğumuzu azaltan tüm başıboş karanlık düşünce ve duyguları -her an için- kolaylıkla kovabilme gücüyle donanmış olmamızdır."
"En yeni planlar ve hayaller, geçmişte hep olduğu gibi, bizi hoşnut edecekleri yerde, boşluklarını yüzümüze vururlar; bir yere doğru son sürat koşup hiçbir yere varamamaktan yorgunuzdur."
"Babasının ve atalarının övündükleri yetenekleri kusursuz hale getirmek yıllarını almıştı ama sonunda varlığını azaltıp arka planda yok olmayı, hayatın gölgelerinde fark edilmeden hareket etmeyi öğrenmişti."
"Kendini hep daha zamanı olduğuna inandırmıştı ama beli kalınlaşıp saçları seyrekleşirken, hayatının başından ziyade sonuna yakın olduğunu fark etmişti."
"Hayatta bulduğun ve bağ kurduğun bazı ilişkiler sana o içsel Heimat hissini, aidiyeti yaşatır. Ancak bu his tek bir yere demirlenmiş olmak zorunda değildir. Ne zaman bir araya gelseniz -dünyanın neresinde olursa olsun- evde hissedersin."
"Almancadan İngilizceye çevrilemeyen bir kelime var..."
...
"Heimat. Ait olduğun yer, zaman ve kişi kavramı. Ev ve yurt kavramları arasında bir yerde duruyor."
"Bunun kadınlarla veya seksle bir ilgisi yok. Ben bunlardan bin kat daha önemli bir şeyden bahsediyorum... Yani... Aşktan. Bir insanla bir yer arasındaki... Bir bireyle diğerleri arasındaki gerçek bağdan bahsediyorum."
"Bazen biriyle tanışırsın ve sanki birbirinizi hayatınız boyunca tanıyormuşsunuz gibi gelir. Sanki bu, binlerce yıldır çalan bir melodinin en son haliymiş gibi."