Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

oğuz

oğuz
@bogomil
"Bütün evren semah döner Hü hü
Hacı Bektaş Veli
Hacı Bektaş Veli
dost"
kötülük edenlere iyilik edenler
"Onun gibi yüce gayb erenlerinin yüzü suyu hürmetine dünya yıkılıp viraneye dönmüyor."
Reklam
"Vergi öderken kullandığınız parayı gösterin bana! Bana bir dinar getirdiler. Bu resim, bu yazı kimin? diye sordum. 'Sezar'ın' dediler. O zaman, öyleyse Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin, dedim."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Belimdeki gladius'u (40-50 cmlik kısa lejyoner kılıcı) çekip parçaladım tahta ferman levhasını."
PolyeuktosKitabı okuyor
Yakup Kalın, dost..çekelim aşkın yayını Allah Allah hü
Yunus Emre gibi "Anadolu bilgeliği"ne damgasını vurmuş bir simanın kendisinden "nasib" aldığını belirttiği "Barak Baba" figürünü merkeze almak güçlü bir heyecan verdi. .. En derinlikli ve yaşamsallık barındıran şeylerin bile hızlıca tüketildiği bu zamanın koşullarında, değil; sözün veya yaşamın, okumanın bile anlamı yitirilmiştir sanki. .. Hele bir de Yunus, kendi dönemi için bile coşkunluğunun verdiği taşmayla ağzından dökülen sözlerinin bu pazar yerinde alıcısının bulunmayacağını fark etmişken. Belki de o, bıyıklarının hakkını veremeyen ve bu nedenle Barak Baba'nın kırk sopasını hak eden söz dinlemez bir mürittir. .. Tıpkı "dünyanın çivisinin çıktığı" İmparatorluk döneminde, felsefenin kimi Stoacılar için bir teselliden ibaret oluşu gibi.
Reklam
..ayular, çakallar/Heyhate heyhut, Saltuk Ata, miskin Barak
Her ne kadar Barak Baba, kendisini ve yola düşen sürüyü tehlikelerden koruma misyonunu bizzat Saltuk Ata'dan almış olsa da kendisini "miskin"likle nitelendirmesi kendisine ilişkin farkındalık düzeyini gösterir.
Yakup KalınKitabı okuyor
"salik, yolun oğlu olduğu gibi vaktin de oğludur
"Kelimat-ı Barak Baba"nın ilk kelimeleri/dizeleri "Bismillahi dem her dem / Be dem dem dem dem bu dem"dir.
Yakup KalınKitabı okuyor
Barak Baba Misyonu
Antisthenes hakkında, Diogenes Laertios, "Köpek gibi yaşadın, Antisthenes, öyle bir yaratılışın vardı ki/insanların yüreğini ağzınla değil, sözlerinle ısırıyordun" şeklindeki dizelerini kaleme alırken; öğrencisi Diogenes hakkında ise "göğün köpeği" ve "kapıda bekçi" yapılacak en güvenilir kişi olduğu söylenir. Diogenes bir gün, kendisine "köpek" diye hitap edilmesine kızan diyalektikçi Polyxenos'a –Barak Baba'nın insanları yaşam yolculuklarında karşılaşacakları tehditlere karşı korumayı ve yolculuklarını selamet altına almayı öngören misyonunu hatırlatırcasına– "Sen de bana 'köpek' diyebilirsin; 'Diogenes' benim sadece lakabım. Ben cins bir köpeğim, ama şu da unutulmasın, dostlarını koruyan bir köpek" der.
YAKUP KALIN – Kinikler ve Baraklılar Özelinde "Arınma"Kitabı okuyor
yazı heterodoksi kelimesine doyamamış
derviş, başkasının dolayımıyla ve başkasını olumsuzlamakla kendini kuran bir "takva"ya değil, başkasında kendini veya başkası olarak kendini bulan bir "hayret"e ulaşır. Bu seviyede bir derviş için tasavvufun asli görevi, adaletsizliği, zulmü, sömürüyü ve bunları meşrulaştıran söylemleri eleştirmek ve yeni düşünce ve yaşam biçimleri ile imkanlarını yaratmaktır. Bu görüş, heterodoksinin, iktidarın merkezîleşmesi ve dinin kurumsallaşmasına karşı muhalif tavrını oluşturur. Dolayısıyla, heterodoksinin ve senkretizmin dinî olduğu kadar siyasi de bir anlamı vardır. (Süreyya Su)
tasavvufu romantizmle karıştırınlar için alıntıKitabı okuyor
Ch'i, vadiler boyunca yerden biraz yükselip alçalarak eser.
Özgür TaburoğluKitabı okuyor
Reklam
..hasta yatağında ziyaret edilen Muharrem Ertaş, yerinden güçlükle doğrulsa da eline sazını aldığında "bir dev, bir ejderhaya" dönüşür adeta. "Gelenekle ilişkisi" "ufak tefek" bir adamın olduğundan daha büyük görünmesine yol açar. "Bozlak okumaya başladığında o küçücük adam ortadan kaybolup şekilden şekle girer." Hasta ve sessiz yatan adam sazıyla buluşunca "gayri-insani yanları" yüzeye çıkar. Dinleyicileri, görkemli bir nesnenin nazarıyla karşılaşmış gibi "kaskatı kesilir" donakalırlar. Muharrem Ertaş bir yandan da üzerine bindiği ejderhayı eğitmiş, uysallaştırmış gibi zayıf bünyesinden beklenmeyecek bir rahatlık sergiler. Tümüyle ümmi, "bilmeden bilen, bakmadan gören", eğitimsiz ozan, bozlakların içinden "başka bir âleme, iklime gittiğini ama nereye gittiğini bilemediğini" söyler. Kimsenin eşlik edemeyeceği bir yolculuğun verimini ortaya koyar bu sırada. Bir zaman sonra sazı da susar. O ve etrafındaki herkes "ortaya çıkmasına sebep olduğu 'şeyi' hayranlıkla ve sessizce izler.
Özgür Taburoğlu - Maziden Gelen Ejderhalar (Dursun Çiçek'in Bayram Tokel'den aktardığı bir hikayeye göre)Kitabı okuyor
Kalpleri çürüsün cemiyetlerin
Abdallar, aşağılanmışların aşağılamalarına karşı bağlamalarını, davullarını, kemanlarını veya zurnalarını bazen önlerinde bir kalkan gibi tutarlar.
Özgür Taburoğlu - Muharrem ve Neşet ErtaşKitabı okuyor
Muharrem Ertaş gibi, "karnını doyurmak, ekmek parası için, çocuklarını büyütmek, okutmak için çalıp çağıran" birisinin aynı zamanda kültürel mirasa talip olması şaşırtıcı olabilir.
Özgür TaburoğluKitabı okuyor
..âşık, kendisinin yanı sıra bu mertebede daha önce bulunmuş ve bulunacak olan özneleri de içeren kolektif bir varoluşu imler.
Önder Kulak - Devir Düşüncesinin Ontolojik TemelleriKitabı okuyor
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.