Borderline Kişilik Bozukluğu, genç erişkinlik döneminde başlayan, aşırı dürtüsellik ,duygulanımda ve kişiler arası ilişkilerde dengesizlik, benlik algısında yetersizlik ve terk edilmeye karşı aşırı hassasiyet ile karakterize bir sendromdur.
Bu kitap hayatıma çok şey kattı. Ben kendisine borderline insanları çeken biriyim. O yüzden o kadar çok iyi bilirim ki nasıl biri olduklarını. Okurken son 10 yılda 11 borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyle arkadaşlık yaptığımı farkettim. Bir kısmı borderline tanısını almış. Bütün arkadaşlıklarım bitti. Ama yine bi arkadaşlık kursam onlara çekiliyorum. Kitabı okurken farkettim bu insanların özde çok iyi insanlar olduğunu söylüyor. Doğrudur sanırım bu yüzden onlara çekiliyorum. Ama onlarda aşırı derecede davranış problemi var yani dürtüseler. Ben onlarla arkadaşlık yaparken farkettim bende kaygı ve anksiyeteyi artırıyorlar ve aşırı değersizleştirme yaparak da özgüvenimi derinden sarsıyorlar. Yanı kafam bulanıyor. Ve sürekli suçlayarak da bendeki suçluluk duygusunu tetikliyorlar velhasıl. Kitap bu borderline kişilik bozukluğundaki bireylere net sınırlar çizmemiz gerektiğini söylüyor ve rahatsız olduğumuz şeylerin nedenlerini de söylemeliyiz. O kadar doğru ki ve o kadar işe yarıyor ki. Şuan borderline insanlarla güzel iletişim kurabiliyorum. Ha bu iletişim tam tatmin olmama esasına dayanıyor. Yani dengede durarak.
"Yani kısaca bir SKB birey için ya siyah olmalısınız ya da beyaz. Aradaki tüm gri tonlar yoktur. Bu nedenle bu bozukluğu olan bir bireyin ilişki içindeki tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor olmak neredeyse imkansızdır."