Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİR KADININ SOL YANI Rosida, kendisini ay ışığının aydınlattığı bir gecenin karanlığında yürürken görüyordu.Sokak lambasının yansıttığı bir gölge aniden gözlerinde belirip kayboldu .Hızlı bir refleksle etrafını gözleri ile korku içinde ve uzun uzun süzdü.Kalp atışlarının yükseldiğini göğüsünde hissetti.Sokağın dökük ,çatlak duvarında
Böyle böyle delirdi Zerdüşt
Reklam
Muhafazakar orta sınıf nasıl delirdi?
Birinciliği tüketim kültürüne verelim tabii ki. Parası çoğalan muhafazakar orta sınıfın “eee, şimdi ne yapıyoruz?” sorusuna şahane cevap verdi tüketim kültürü: “Beni takip et, ben yolu biliyorum.” Nargile kafelerden babyshower partilerine, instagram tesettürcülerinden çay romantizmine kadar bir dünya “garabet” tam bu boşluktan sızdı hayatımıza.
Böyle böyle delirdi Zerdüşt
Maraş Ağıdı
Fatih Akıcı 4 Gönül ektim aşk ektim, cennet ettim bu yurdu Bilmedim ki altında bir canavar uyurdu Bu ne şiddetli bela, kışkırır da kışkırır Bin yıldır Türk ettiğim topraktan Türk fışkırır Ezelden bu toprağa oğullar feda ettim Böyle mi olacaktı oğlumla şehadetim Vatan gelin kızımın bindiği uysal attı Bugün aksi delirdi, bizi sırtından attı Gem vurdum da herhalde mahmuzu zalim bastım Urganı hem usule, hem de boynuma astım Kuş tüyü yastığında kuş gibi yatan beyler Üç kuruş rant uğruna canımı satan beyler Sefil dünyalık için harca kum katan beyler Övünün, eseriniz, enkazda yatan beyler Övünün, eseriniz, ağlıyor vatan beyler Ayarsız Dergi Sayı 85 Mart 2023
Ayarsız Dergi - Sayı: 81 (Kasım 2022)
Ayarsız Dergi - Sayı: 81 (Kasım 2022)
Reklam
"Müsaadenle"dedi benden izin isteyerek kibar bir şekilde."Önüne geçmek istemem ama konuşmam gereken birkaç husus var." Adamlar bu kibarlık karşısında o kadar şaşkındı ki,hiç birisinin böyle birini beklemediği çok açıktı. "Otur"dedi Tugay odadaki koltuğu göstererek."Dinlen istersen biraz,çok ayakta kalmış olmalısın." "Hasta"diye fısıldadı Marco arkadan. "Ruh hastası herif." "Avukattan sonra daha fazla delirdi" diyen Giray'ın sesini bir tek ben işittim.
Yüz verme şu kalbime
Aklıma danışmadan sevmiş seni kalbim Onun adına senden çok çok özür dilerim Tekrarı yaşanmayacak seni temin ederim Vakit kaybetmeden hayatından çıkar giderim! Sana bu kaçıncı kaçışı kalbimin benden habersiz Sözümü de dinlemiyor artık ki o kadar yüzsüz Korkarım ki bu gidişle bir gün çok sinirlenirim Keserim nefes alışımı, kalbimi
Sosyal medyada paylaşılan yağmur ve sel olayının altındaki yorumları okuyorum. Yok Mikail delirdi mi lan yok Allah ne yapıyor lan böyle. Arkadaş inanmıyorsanız inananlara biraz saygınız olsun ya.
YETİMHAN MASALLARI 1- (AÇLIK)
AÇLIK Yetimhan dedikleri sakin bir diyar vardı Ahalisi mert idi,dürüstçe yaşarlardı Boz bir eşek bu halkın padişahı olmuştu Saraydaki miyadı onun yeni dolmuştu Otlamaktan dönüp de bakamadı halk açtı O yulaftan tadardı, el buğdaya muhtaçtı Gün geldi ki uğradı halkının gazabına Çok da ağır verildi yok yere ceza buna Canını pek acıtıp
Reklam
Adamın biri psikiyatriste gider ve der ki “doktor bey, kardeşim delirdi, kendini tavuk sanıyor.” doktor cevap verir: “neden akıl hastanesine yatırmıyorsun o zaman?” adam der ki “eh.. yatırırdım ama.. yumurtalarına ihtiyacım var.” evet, işte, kısacası, ilişkiler hakkında artık böyle düşünüyorum diyebilirim; dengesiz, çılgınca ve absürtler… ama gene de onlardan vazgeçemiyoruz, çünkü hepimizin yumurtalara ihtiyacı var!
İşte Böyle Delirdi Nietzsche
Ünlü filozof ve yazar Friedrich Nietzsche, yaşadığı dönemdeki acılara dayanamamış ve ikili ilişkilerde yüzü gülmemiştir. İster istemez hayatın anlamını sorgulamaya başlamıştır. Yaşadığı dönemde kötülük dört nala at koşturuyor, savaşlar çıkıyor, insanlar öldürülüyor ve acı çekiyor ve tanrı dahil buna kimse müdahale etmiyordu. Merhameti ve düşüncesi arasında kalan Nietzsche, sürekli bi sorgu içinde buluyordu kendini. Bi arayış içindeydi. Neden burdayız? Bizi kim yarattı? Bizimle neden ilgilenmiyor? Neden insanlar gözlerimin önünde ölüyor, acı çekiyor? Neden kimse bir şey yapmıyor? Dindar insanlar bile kötü, tanrı nerde? Bu sorular git gide Nietzsche'yi bunaltıyor ve bir çıkmaza sürüklüyordu. Bu evrende ve tüm canlılarda müthiş bir yaratılış vardı. O halde hiçbir şey, hiçlikten meydana gelmiş olamaz. Bu evrenin ve biz canlının bir yaratıcısı olmalıydı. O halde neden bu kadar acı, ve kötülük vardı? Ve bu kötü insanlara neden bir şey olmuyordu? Ve düşündü... düşündü... düşündü... ve dedi ki; "tanrı öldü." Delirmeden hemen önce bi insanın atı hunharca kırbaçladığını görüyor, atın acı içinde bağırdığına şahit oluyor, atın yanına gidiyor ve ona sarılıyor ve ağlıyor. Şöyle diyor: "Seni anlıyorum." Aslında Nietzsche'yi delirten yine insanlardı. Onların kötü olmasıydı ve onlara bir şey olmuyordu. O hep gerçeğin peşinden koştu ve bunu akıl sağlığıyla ödedi, ama bugün hâlâ hatırlanıyor. Eee kolay değil Nietzsche gibi bi kalp taşımak.
Gökkuşağı Kavuşmak hiç görmeyen birine Gökkuşağını anlatmak kadar zor Ama imkansız değildi Sen gidince düştüğümde kalkmak Hiç de kolay değildi Soran olursa bu kız İşte böyle böyle delirdi Bir seviyorum dedi Ondan sonra gitti Daha önce gitmek fiili Hiç bu kadar anlamlı gelmemişti ...
Adamın biri psikoloğa gider: "Doktor, kardeşim delirdi. Kendini tavuk sanıyor!" der. Doktor ise "neden onu da getirmediniz?" der. Bunun üzerine adam "getirirdim ama bana yumurta lazım" der. İlişkiler hakkında ben de böyle düşünüyorum; tamamıyla mantıksız, çılgınca ve absürttür ama galiba sürdürmek zorundayız çünkü çoğumuzun yumurtaya ihtiyacı var... '(Annie Hall 1977, Woody Allen)
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.