Yaşıyorum. Taraflıyım.
Kayıtsızlardan nefret ediyorum. Frederich Hebbel gibi, yaşamanın taraf tutmak olduğuna inanıyorum. Kimse, toplumun dışında yalnızca insan olarak var olamaz. Gerçekten yaşamak yurttaş olmaktır, iştirak etmektir. Kayıtsızlık irade kaybıdır, asalaklıktır, korkaklıktır. Kayıtsızlık yaşamak değildir. Bu yüzden kayıtsızlardan nefret
Gramsci, Ben yaşıyorum, taraflıyım.
Kayıtsızlardan nefret ediyorum. Frederich Hebbel’in dediği gibi ‘yaşamak taraf tutmaktır’ bana kalırsa. Bir insan, şehrin (*) dışında ve sadece insan olarak var olamaz. Gerçekten yaşamak yurttaş olmaktır, taraflı olmaktır. Kayıtsızlık irade yitimidir, asalaklıktır, korkaklıktır. Kayıtsız olmak yaşamamaktır. Kayıtsızlardan bu yüzden nefret
Reklam
Genç adam iyi bir terziymiş. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken elektrik sobasını açık unutmuş ve çıkan yangın onun felaketi olmuş. Artık ne bir işi varmış ne de parası. Günler boyu iş aramış ama bulamamış… Yük taşımış,
Allah'a ulaşan cennete ulaşır
   düşün-sorgula-bil-anla     diğer yazılar : woto.com/mehdi  buraya çeşitli yerlere yazdığım yazıları kopyala-yapıştır olarak koyuyorum. mevzular değişiktir. fakat bütünlük içinde okunursa kasdedilen geniş çerçeveden daha net anlaşılır. --- tüm müslümanların kuran-ı kerim etrafında İTTİHAD (birlik, birleşme) etmesi lazımdır. ittihada zarar
ŞEYH GALİB'TE İNSAN TELAKKİSİ
Şeyh Galib klasik edebiyatımızın son büyük şairi olarak kabul edilir. Hayatı boyunca Mevlevi kültürü içerisinde bulunmuş ve nihayetinde Galata Mevlevihanesi’nin postnişinliğini de yapmıştır. Ehl-i tarik bir şair olmasının yanında III. Selim’le olan dostluğu bakımından da dikkat çeken bir isimdir. SABAH ÜLKESİ: kültür, sanat, felsefe dergisi,
İsmini Vermek İstemeyen Kullanıcı Hikayeleri
Daha Gizemsiz Hikaye Her şeyi bilen Tanrı, günün birinde insanı yaratacağını ve bu insanların çocukken saklambaç diye bir oyun oynayacaklarını da biliyormuş. Kendisi -mutlu ya da mutsuz- bir çocukluk yaşamadığı için, bu oyuna karşı anlam veremediği bir istek duymuş. Düşünmüş, taşınmış, kendisi için de bu oyunun insanlar ve Tanrı arasında
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.