Hakikatte iki Nuran vardı. Biri kendisinden uzakta olandı ki, her attığı adımda maddi hüviyeti biraz daha değişir, arzunun, hasretin kimyasiyle adeta ruha ait bir varlık olur ve dokunduğu her şeye kendisinden bir yığın şeyler kata kata, bütün uzaklıkları, geçtiği her yeri yaşanan hayatın üstünde bir alem yapar ve kendi akislerinden başka bir şey olmayan bu alemin ortasında yine kendisi olarak yaşardı.