Üstelik Eisner ve yandaşları tüm revizyonist sürüyü arkalarına almış bir şekilde, basında bize karşı sert bir polemik sürdürmekle meşgul. Ne August (Bebel), ne Cunow, ne de başka birisi (!!) bu saldırıları yanıtlayabiliyor. Ben ise Rusya konusunu işlemek, arada sırada baş makaleler yazmak ve uygulanması beni çıldırmanın eşiğine getiren önerilerde bulunmakla yetinmek zorundayım. […] Gerçekten ağlanacak bir durum! Bir de yazı üsluplarını bir görsen! Zıvanadan çıkmak üzereyim! Bizi (yani radikalleri) inanılmaz kötü bir rezalet bekliyor. Herhangi bir çıkış yolu göremiyorum, çünkü etrafta doğru dürüst adam yok. Üstelik köpek gibi yorgunum ve sürünüyorum. Her gün saat 4’te yayın kuruluna gitmek, oradaki takımla saatlerce dırdır yapmak ve akşam saat 9 civarında geri dönmek beni perişan ediyor. Her sabah (hizmetçi geldiğinden beri)saat tam 8’de kalkıyor ve bütün gün uykulu gözlerle dolaşıyorum, çünkü akşamları ıstıraptan gözüme uyku girmiyor. Tek kelimeyle, her şey harika!”