Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Ben incelemeyi okuduğum 3 kitap (Kürt mantolu Madonna - kuyucaklı yusuf - içimizdeki şeytan) üzerinden yapacağım.
Şunu söylemem gerekiyor Sebahattin Ali betimlemeyi, tasviri, örneklemesi, insanın iç ruh halini en iyi anlatan yazarlardan biri. Okurken muhakkak bir yerde "işte bendede böyle oluyor lafını kullanıyorum" yani bir olay olur
Onbaşı Urungu bu kadar dünya kavgası gördükten sonra gönlünü bir kadına kaptırdığını anlıyor, bir ses ona: “Seveceksin” diye fısıldarken, başka bir ses: “Sevemezsin” diye ihtarda bulunuyordu.