Uğur Mumcu da kendini koruyamadı bu itlerden. Ya da korumak istemedik. Böyle biline!
Birsen
@YercekimliUvercinka
·
16 Nisan 12:12
Abdi İpekçi'nin cenaze töreninde bir kaldırım taşına oturmuş, hüngür hüngür ağlıyordu. Beni gördü, boynuma sarıldı.
"Abdi'cik öldü, sen koru kendini bu itlerden" diye yine sarsıla sarsıla ağlamıştı.
Meryem yüzlü kızları'da saçlarından sürükleyip götürdüler kirli yataklarına. Haykırışları yırttı gökleri… Bizler ise güldük hiç birşey olmamış gibi. Burdaki rahatligimiz ahirette husranimiz olacak bu böyle biline..
Meşhur fıkıh kitabı Damad'ta denildiği gibi: "Magribte bir Müslüman kadını esir alsalar, onu zindandan kurtarmak hem garpta hem şarkta bütün Müslüman erkeklerin boynuna vaciptir."
Cenk Umeyr Aksoy
O malum gün geldi çattı sonunda
Napsam bilemedim bir anda
Dediler sevgililer günü diye
Öyle boynu bükük kalakaldım ortada
Resmen ötekileştirildim yalnızım diye
Tahammülüm kalmadı artık bu düzene
Şikayet edip sövsem de nafile
Uğraşırım, boyun eğmem ama bu böyle biline
Ben bu oyunu bozarım elbet günün birinde
And içtim yalnızların gücünü göstermeye
Tek başıma da yeterim bütün aşko kuşko alemine
İnanç ve inanmak her insanoğlunun yaratılış kodlarında var olan birşey. İstisnasız her insan inanır çünkü inkâr üzere değil, inanmak ve teslim olmak üzere yaratılmıştır her insan.. İnanmak fıtrattandır, inanmamak bir nevi hastalık. Klinik psikolojide dahi durum böyle kabul edilir. Hatta inançsızlığın gizli saklı mağaralarında bile inandığına isyan
Hikâyenize Korkmaz YİĞİT gibi başlamak milyarlarcınıza nasip olmamıştır..
Ama siz Korkmaz YİĞİT gibi devam etmeyin hikâyenize..
Kötü alacaklı, vicdansız, merhametsiz ve melun bir bakkaldan intikam almak için heba etmeyin hayatınızı.. Çünkü hayat ne intikam almak için heba edilecek birşeydir, ne de başkalarının hakkınızda ne düşüneceği üzerine inşa
Erzurum Kongresi'ne Dersimli Binbaşı Hasan Hayri Bey ile katılarak Tunceli'yi Erzurum Kongresi'nde temsil etti.
O dönemdeki Koçgiri İsyanı ve Şeyh Said İsyanı'na karşı çıktı. Şeyh Said'i bela olarak niteledi. Yunan işgali sırasında meclis'in Kayseri'ye taşınması fikrine karşı çıktı ve meclis kürsüsünde ;
"Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga edip ölmeye mi? Eğer meclisi taşımak istiyorsanız buyurun gidin. Ama ben gidemem. Tek başıma bile olsam, bayrağım, dinim ve vatanım için son kurşunuma kadar savaşırım. Son kurşunu da kafama sıkarım. Bu böyle biline..." demiştir.