İYİ İNSANLAR NEREDE? Herkeste bir arayış. Yolsuzluğa bulaşmamış siyasetçiler nerede? Rüşvet almayan bürokratlar, bunların yaptıklarını soruşturacak savcılar nerede? Orijinal bir fikri olan felsefeciler, intihal yapmayan akademisyenler, emek hırsızı olmayan hakemler, işini doğru düzgün yapan müteahhitler, bunları denetleyecek... vs... vs... Boşuna
okumak… hâl mi nicelik mi?
“Günde 100 sayfadan az okuyan cahil, 250 okuyan az bilen, 500 kadar okuyan bilgili, 1000 sayfa okuyan alim olur.” Prof. Dr. Fuat Sezgin Bu söze dair birkaç kelâm etmek isterim. Okumayı seven birisi olarak, insanların, okudukları “sayfalara” göre kategorize edilmesini epey elitist bir tutum olarak görüyorum. Birincisi “sayfa” ne demek? Her kitabın
Reklam
...“Sonra içime ve hatta dışıma kapandım. küsmek gibi bir şey. Bir çeşit gölge fesleğeni. Bir çeşit olmayan hayat. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. bir yığın insan tanıdım. Ama hep yalnızdım.” Bir kaç satır Didem Madak, okuyup bir
Vedaları sevmediğini tahmin edebiliyorum ama bir veda edeydin iyiydi.
Bazı duyguları  nasıl anlatırsın . Anlatmaya kelimeler, cümleler bulamazsın ki. Anlatmak istersin, bunun için yazarsın seni anlasınlar istersin ama yine de tam ifade edemeyeceğin kadar derin duygulardır bunlar.  Derin ve karmaşık duygular hissettiğim günlerden birindeyim bunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Sitede takip ettiklerim genelde
Hayalet
Biz çok normal adamlar değiliz. sizin de çok normal olduğunuz söylenemez. dünyada herkes anormal sanki. belki de hepimiz normaliz. yanlış zamanda, yanlış yerde. ya kusura bakma, insan eline kalemi alınca, değişik şeyler yazmak istiyor. ben pek anlamam bu işlerden. sana o kadar çok yazmayı denedim ki, bir yerden sonra sildim. bu sefer üşeniyorum, herhalde sana gönderemeyeceğim için. daha doğrusu, resmine bakarak yazdığım için utandım herhalde. kim bilir orada hava nasıl, kim bilir neleri özledin. "biraz salakça olacak ama, burası da çok boktan." sanki herkes katil. ya da herkes yalnız. oradan çok farkımız yok. aslında var, biz daha geniş alanlarda yürüyüp, daha fazla görüşme hakkına sahibiz. en büyük fark bu herhalde. beni burada ayakta tutan, dostlarım var. seni de umarım bir şeyler ayakta tutuyordur. ama eminim, benden daha fazla sevenin var. ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiyorum. biz mücadele edenlerin peşindeyiz. ben senden hoşlandım, çok iyi vakit geçirdim seninle, çok güzelsin. "sana hislerimi nedense en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya." ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum ben, ya da ne bileyim, tuhaf oluyorum. Bunu sana göndermek isterim ama biliyorum utanacağım ve gönderemeyeceğim. olsun, sana yazmasaydım içimde kalırdı. sen içeride ben dışarıda. siz içeride biz dışarıda. ya öyle işte.. yine yazamadım..
Fethullahçıların lisesinde burslu okudum. Son sene atıldım, kaydım yenilenmedi. Gerçi kimyacı müdür yardımcımız Adnan hoca, "şu şu konularda, şöyle şöyle davranacağına, böyle böyle olacağına söz verirsen, kaydını yenileriz" demişti, hakkını yemeyeyim. "Uslu bir şakirt olursan" şeklindeki ön koşuldu bu. Küçük bir iç halkam
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.