Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Toplumun Bakış Açısı
“Allah kahretsin; haksızlık bu!" diye bağırdı. "Aldırma. Unut gitsin." "Oğulları her gece diskolarda, et peşinde. Kız arkadaşlarını gebe bırakır, evlilik dışı çocuk sahibi olurlar ama kimse ağzını açıp bir şey söylemez. Eh, delikanlılar eğleniyor işte! Ben tek bir hata yaparım ve ansızın herkes nang, namus diye ciyaklamaya başlar; ömrümün sonuna kadar da başıma kakar!"
Sayfa 163 - Everest yayınları midi boy, çev: Püren Özgören
Mustafa Kemal Atatürk
Sevgili babacığım ve anacığım... Türkler bu savaşla ilk kez büyük ve tek bir millet oldular. Lakin bizi yönetenler bu milletin karşısında her geçen gün küçülüyorlar. Düne kadar büyüklerimizden umudum yoktu; ama geçen gün askerin biri büyük bir komutanı anlattı bize. BENCE O KOMUTAN YALNIZCA BU SAVAŞIN DEĞİL, GELECEKTE BU ÜLKENİN GERÇEK BİR LİDERİ OLACAK. O komutanın adı, MUSTAFA KEMAL'miş babacığım.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
A’raf Sûresi: 1-206
1-) Eliif, Lââm, Miiim, Saaad. 2-) Sana inzâl edilen bu Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi (Kitap), Onunla, (iman etmeyenleri) uyarman ve iman edenlere (neye - nasıl iman edip, neleri yapmaları konusunda) öğüt vermen içindir... Artık içinde, bundan dolayı bir sıkıntı olmasın. 3-) Rabbinizden size inzâl olunana tâbi olun... Rabbinizin dûnunda velîlere
Türkler bu savaşla ilk kez büyük ve tek bir millet oldular. Lakin bizi yönetenler bu bu büyük milletin karşısında her geçen gün küçülüyorlar. Düne kadar büyüklerimizden umudum yoktu; ama geçen gün askerin biri büyük bir komutanı anlattı bize.Bence o komutan yalnızca bu savaşın değil, gelecekte bu ülkenin gerçek bir lideri olacak. O komutanın adı, Mustafa Kemal'miş babacığım .
Freud'un kadın düşmanlığı
Anneye olan bu sırtını dönüşün çok daha spesifik bir başka itkisi ise 𝗵𝗮𝗱ı𝗺 𝗲𝗱𝗶𝗹𝗺𝗲 𝗸𝗼𝗺𝗽𝗹𝗲𝗸𝘀𝗶𝗻𝗶𝗻 bir penise sahip olmayan bir yaratık üzerinde yapmış olduğu etkiden kaynaklanmaktadır. küçük kız günün birinde kendisinin 𝗯𝗲𝗱𝗲𝗻𝘀𝗲𝗹 𝗮𝘀̧𝗮𝗴̆ı𝗹ı𝗴̆ı𝗻ı keşfedecektir. Kızın annesine yüzünü çevirmesi için en güçlü itkisi olarak annesine ona da 𝗴𝗲𝗿𝗰̧𝗲𝗸 𝗯𝗶𝗿 𝗽𝗲𝗻𝗶𝘀 vermemiş, yani bir dişi olarak dünyaya getirmiş olmasından dolayı getirdiği suçlamalar ortaya çıkacaktır. Anneye yüz çevirişin, psikanalizin aydınlattığı bütün bir nedenler dizisini -küçük kıza 𝘁𝗲𝗸 𝗴𝗲𝗿𝗰̧𝗲𝗸 𝗴𝗲𝗻𝗶𝘁𝗮𝗹 𝗼𝗿𝗴𝗮𝗻ı vermeyi başaramamış, onu yeteri kadar besleyememiş, onu annesinin sevgisini başkalarıyla paylaşmaya zorlamış olmasını- inceleyecek olduğumuzda bu nedenlerin tümü de küçük kızın ona duyduğu nihai düşmanlığı haklı çıkarmakta yine de yetersiz kalacaktır.
Sayfa 18 - Oda yayınlarıKitabı okudu
nefret ederim belagatten_
"Vicdan mı? Ama vicdan bir şeye yaramaz bayım! Yeterli bir kılavuz değildir vicdan; kendimizi başka insanlardan tecrit ede­bilseydik ve vicdan _doğası gereği_ başkalarına açık olmasaydı, yeterli gelirdi belki. Vicdan meselesinde bence esaslı bir ilişki var. Şüphesiz "düşünen ben" ile "düşündüğüm öteki insanlar" arasında; bunun için kendine yeten mutlak bir şey değildir vicdan. (...) başkalarının duyguları, eğilimleri, zevkleri bende ya da sizde yansımazsa ne halimizden memnun oluruz ne huzura kavuşuruz ne de sevinç duyarız. Bizler duygu, düşünce ve eğilimlerimizin, başkalarının vicdanında yansıması için savaşmaktayız. Ve bu süreç gerçekleşmediğinde, hani derler ya, tohumun toprağa düşüp yeşermesi için uygun hava şartları olmadığında, yani senin fikrin başka birinin bilincinde filizlenmediğinde, o zaman dostum, vicdanının yeterli olduğunu nasıl söylersin. Ne adına yeterli olsun ki? Tek başınıza yaşamanız için mi? Bir kenarda kısırlaşıp kalmanız için mi? Haydi canım sende! Nefret ederim belagatten. Retorik denen o çenesi düşük yosmadan, o dörtgöz sırnaşıktan. Retorik göğsünü gerip şu ukalaca güzel sözü savurmuştu: 'Vicdanım var, bu da bana yeter!' Elbette. Çok önceleri Çiçero da Mea mihi conscientia plurisest quam hominum sermo• demişti. Evet, hani hatip olmasına iyi hatipti, şu Çiçero, işte bu kadar ... T ann bizi korusun! Böylesi, keman çalmayı yeni öğrenmeye başlamış bir çocuğun çıkardığı seslerden bile dayanılmazdır."
Reklam
Eğer birbirlerini... ve bizi öldürmekle bu kadar meşgul olmasalardı, demişti Leyla Meryem'e, yasalar çoktan tepemize çökmüştü.
Rabbani başkanlığındaki Yüce Divan şimdi katı, yobaz mollalarla doldurulmuştu; bunların ilk işi de, komünist döneme özgü, kadınlara özgürlük, eşitlik, yetki tanıyan kararları kaldırıp yerlerine şeriat'a dayanan, sert, sofu İslam yasalarını geçirmek olmuştu; bunlar, kadınlara örtünmeyi emreden, yanlarında bir erkek akraba olmaksızın yolculuk etmeyi yasaklayan, zinayı taşlamayla cezalandıran hükümlerdi. Fiilen uygulanması şimdilik seyrek, düzensiz olsa bile. Eğer birbirlerini... ve bizi öldürmekle bu kadar meşgul olmasalardı, demişti Leyla Meryem'e, yasalar çoktan tepemize çökmüştü.
Sayfa 233Kitabı okudu
Eğer birbirlerini... ve bizi öldürmekle bu kadar meşgul olmasalardı, demişti Leyla Meryem'e, yasalar çoktan tepemize çökmüştü.
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.