...Hatırlatmak istediğim bir husus var: Bu kitapta, o dava dolayısıyla yapılan sorguların ve savunmaların hepsi yok. Niçin yok? Çünkü bana verilen dosyada yalnız bu sorgular ve savunmalar vardı. Okuyacağınız savunmaları, bana, Nejdet Sancar'ın eşi Reşide Sançar verdi.
Sançarlar, önce Ankara'da oturuyorlardı. Sonra İstanbul'a,
Selâm
#beninci#nurtenkelleveziroğlutosun#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#alıntı
"İşaretler sizi doğru götürebilir,eğer geminin kaptanı siz iseniz. Yanlış adres olursada üzülmeyin ; her yanlış bir deneyim ve yeni bir işarettir."
"Hayat İnci, yorar seni hep keşkeler kalır kaleminde. Sadece istemek ,hayal etmek yeterli olmaz. Koparıp almak gerekir bazen. Kırılgan olursan koparamazsın..."
Gelelim hikayemize...Ahhh İnci daha küçükken annesini kaybeden, kendinden küçük kız kardeşine annelik yapan,anneanne ile babannesiyle büyürler. İnci ak ' derse kardeşi kara der birbirine ne kadar zıt kutuplar olsada kardeşlik işte...
Üniversite' de edebiyat okumakta olan, iyi yürekli ,şiir sevdalısı,kırmamak için kırılan , sevdikleri uğruna ne olursa olsun fedakarlık yapan,hayallerinden uzaklaşan İnci..
Üniversite' nin son zamanların da Murat'la tanışır ve evlenir. Herşey güzel giderken,İnci' nin halüsinasyonlar görmesiyle ,eşinin ortak olduğu kliniğe yatırılır. Bu zorlu süreçte eşinden çok Engin ilgileniyor. Engin' in destegiyle bu hastalığı yeniyor ve kızına da kavuşuyor ..peki hayalleri???
Tıpkı bir günlük gibi tarihler ve yaşadığı zamanları dile getirmiş. Geçmiş ve gelecek. Tanışmamız #inkarnadin eserini okumakla başladı..İyi kiii dediğim naif yazarlardan biri ve bu esere de bayıldım doğrusu...
Duru ve akıcı dili ,kapak tasarımı da harika bir kalemle tanışmak istiyorum diyenlere şiddetle tavsiyemdir ️
@kağityayinevi
Nurten Ulaba
Özlem Yıldırım
Bu insan olmayı o kadar istiyorum kiii
Düzenli olarak karşılaştığımız birkaç yüz kişi içinde, hayal dünyamızı iyi özelliklerle doldurup ruhumuzu güçlendiren, iyiliği amaçlayan dürtülerimizi destek leyecek konuşmalar yapan, sıra dışı insanların sayısı çok azdır.
ULAŞTIĞIMIZ HER ŞEY NEDEN DEĞERSİZLEŞİYOR?
Söz konusu ulaşmak ise kurumsal bir yapı akla gelecektir. Fakat yanlış biliyoruz, ulaştırma bakanlığı kişisel bir mesele değildir. Ulaşmak istediklerimizle varız ve bakanın bundan haberi yok. Neden ulaştığımız her şeyi değersizleştiriyoruz sorusuna cevap aradım fakat cevaba ulaşırsak değersizleşecektir diye kıyısında dolaşıyorum. Cevapsız bir metin değildir elbette, zaten cevap soruyu güçlü kılan şeydir. Fakat yine de yaşamlarımız bir filme konu olacak kadar başarıSIZ. Bu başarısızlık halidir bizi yaşamda tutan. Olabildiğince geniş bozkırlarda atlara nal olmuş durumdayız. Nal olanın mıhı cebinde olmalı diye bir söz vardı eskiden. Fakat tüm mıhları İsa’yı çarmıha gererken kullandık. 0 tanrıya ulaştı biz ise ulaşamadıklarımızla kaldık.
Sayfa 8 - Halil ECER’in yazısından
Türkler bu savaşla ilk kez büyük ve tek bir millet oldular. Lakin bizi yönetenler bu büyük milletin karşısında her geçen gün küçülüyorlar. Düne kadar büyüklerimizden umudum yoktu; ama geçen gün askerin biri büyük bir komutanı anlattı bize. Bence o komutan yalnızca bu savaşın değil, gelecekte bu ülkenin gerçek bir lideri olacak. O komutanın adı, MUSTAFA KEMAL'miş.
Sayfa 150Kitabı okudu
Canlılar dünyasıyla aramdaki bağlar koptu kopalı, önümde biriken şeyler geçmişin anıları her halde. Geçmiş, gelecek, saat, gün, ay ve yıl hepsi aynı şey. Değişik dönemler, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık, benim için boş sözlerden başka bir şey değil bunlar. Bunlar sıradan insanlar için, ayaktakımı için, evet işte aradığım kelime, ayaktakımı için, ki
Sayfa 38Kitabı okudu
Sabahattin “Var miii?” diye meydan okuyor... Dört yazar bir anı.
Bir gece atölyedeydik, içiyorduk. Sabahattinle Ahmet Hamdi Tanpınar da vardı. Derken gene şiirden açıldı. Tanpınar bir gazel okudu. Sanırsam bu gazel Yahya Efendidendi. Bir gazel de Sabahattin patlattı. Ahmet Hamdiden güzeller güzeli bir gazel daha… Bir başka gazel Sabahattinden… Bir tartışma açıldı bu arada. Halk Şiiri mi, Divan Şiiri mi? Biz Bedriyle Halk Şiiri yanını tuttuk. Tanpınar da Halk Şiirine bir şey demiyor ama… Nasıl oldu nasıl olmadı, bir yarışma gibi bir şey başladı. Sabahattinle Tanpınar bir oldular, biz Bedriyle bir olduk. Bir onlar ezbere okuyor Divandan, bir biz okuyoruz Halk Şiirinden, ezbere… Okuma faslı uzun sürdü. Biz sonraları bu okumayı Bedriyle sabaha kadardı, diye anlatıyorduk, sabaha kadar değildi herhalde ama, birkaç saat sürmüştü.
Bir onlar okuyor. Sabahattin "Var miii?" diye meydan okuyor, bir biz Halk Şiirinden okuyoruz, onlara "Var miii?" diyorduk.
Sonunda onlar pes ettiler ve bizi o gece işkembeciye çağırdılar.
Sayfa 405 - YKY - 9. baskıKitabı okudu
