Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkler bu savaşla ilk kez büyük ve tek bir millet oldular. Lakin bizi yönetenler bu bu büyük milletin karşısında her geçen gün küçülüyorlar. Düne kadar büyüklerimizden umudum yoktu; ama geçen gün askerin biri büyük bir komutanı anlattı bize.Bence o komutan yalnızca bu savaşın değil, gelecekte bu ülkenin gerçek bir lideri olacak. O komutanın adı, Mustafa Kemal'miş babacığım .
Şehsuvar
"Hayatın en güzel bencilliğidir aşk." Öyleydi, aynı zamanda en yıkıcı, en acımasız hislerinden biriydi. Bu kadar güçlü bu kadar tutkulu olman, beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyordu. Ya bir gün beni sevmekten vazgeçersen? Hiç şüphem yok, eğer o gün gelirse, arkana bakmadan giderdin. Belki de sana duyduğum hisleri diri tutan da bu kaygıydı. Her an seni kaybedebilecek olmam.
Reklam
Süreyya: "Allah kahretsin; haksızlık bu!" ... "Oğulları her gece diskolarda, et peşinde. Kız arkadaşlarını gebe bırakır, evlilik dışı çocuk sahibi olurlar ama kimse ağzını açıp bir şey söylemez. Eh, delikanlılar eğleniyor işte! Ben tek bir hata yaparım ve ansızın herkes nang, namus diye cıyaklamaya başlar; ömrümün sonuna kadar da başıma kakar!"
Sayfa 163Kitabı okudu
Duvardaki ahır mıhı, benim ve karımın salıncağını çekti, ilerde belki başka çocukların da ağırlığını çekecek. Az ötede sıva dökülmüştür, soyulmuş duvar şeritlerinde çok eskiden bu odada kalmış, bulunmuş eşyaların, varlıkların kokusunu duyuyorum. Şimdiye kadar hiçbir cereyan ve rüzgâr bu inatçı, tembel, katı kokuları dağıtamadı: Ter kokusu, eski hastalıkların kokusu; ağız kokuları; ayak keskin sidik, acımış yağ, çürümüş hasır, kaygana, kızarmış soğan kokuları; ilaç, peynir, çocuk kakası kokuları ; boy atan oğlanların odalarındaki kokular, sokaktan yükselen kokular, ölülerin ya da can çekişenlerin kokuları; henüz hepsi diri ve tipik özelliklerini korumaktalar. Burada daha başka kokular da var, nerden gelmiş bunlar, bilinmiyor, ama izleri hâlâ duruyor.
Sayfa 38 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
Sevgili babacığım ve anacığım... Türkler bu savaşla ilk kez büyük ve tek bir millet oldular. Lakin bizi yönetenler bu milletin karşısında her geçen gün küçülüyorlar. Düne kadar büyüklerimizden umudum yoktu; ama geçen gün askerin biri büyük bir komutanı anlattı bize. BENCE O KOMUTAN YALNIZCA BU SAVAŞIN DEĞİL, GELECEKTE BU ÜLKENİN GERÇEK BİR LİDERİ OLACAK. O komutanın adı, MUSTAFA KEMAL'miş babacığım.
Sayfa 171Kitabı okudu
Sabahattin “Var miii?” diye meydan okuyor... Dört yazar bir anı.
Bir gece atölyedeydik, içiyorduk. Sabahattinle Ahmet Hamdi Tanpınar da vardı. Derken gene şiirden açıldı. Tanpınar bir gazel okudu. Sanırsam bu gazel Yahya Efendidendi. Bir gazel de Sabahattin patlattı. Ahmet Hamdiden güzeller güzeli bir gazel daha… Bir başka gazel Sabahattinden… Bir tartışma açıldı bu arada. Halk Şiiri mi, Divan Şiiri mi? Biz Bedriyle Halk Şiiri yanını tuttuk. Tanpınar da Halk Şiirine bir şey demiyor ama… Nasıl oldu nasıl olmadı, bir yarışma gibi bir şey başladı. Sabahattinle Tanpınar bir oldular, biz Bedriyle bir olduk. Bir onlar ezbere okuyor Divandan, bir biz okuyoruz Halk Şiirinden, ezbere… Okuma faslı uzun sürdü. Biz sonraları bu okumayı Bedriyle sabaha kadardı, diye anlatıyorduk, sabaha kadar değildi herhalde ama, birkaç saat sürmüştü. Bir onlar okuyor. Sabahattin "Var miii?" diye meydan okuyor, bir biz Halk Şiirinden okuyoruz, onlara "Var miii?" diyorduk. Sonunda onlar pes ettiler ve bizi o gece işkembeciye çağırdılar.
Sayfa 405 - YKY - 9. baskıKitabı okudu
Reklam
FEMİNİST MUHAMMED BÜYÜK İSLAM ÜTOPYASI
Peygamber) Muhammed, insanlığın günümüze dek yetiştirdiği en, büyük 'feminist'tir ve Kur'an'ın bundan bin dört yüz yıl önce ilan · etiği kadın hakları, bugün hala ulaşılamamış yüceliktedir; gelmiş geç­miş dinler içerisinde hiç biri, İslam dini kadar kadına özgürlük ve saygınlık sağlamamıştır. Müslüman kadını'nın yüzyıllar boyu yararlandığı bu imtiyazlardan Batı dünyasının kadınları 20 nci Yüzyıla gelinceye k�dar yoksun kalmışlardır; Batı'nın kadu_ıa çağımızda tanıdığı hak ve eşitlikler, Muhammed'in Müslüman kadınına bin dört yüz yıl önce ta­nımış olduğu hak ve eşitlikten başka bir şey değildir, çünkü Batı'da kadın hakları davasına sai·ılanlar hep İslam'dan yararlanmak sure­tiyle başarıya ulaşmışlardır; hiç bir dinin kurucusu, Muhammed ka· dar kadını insanlık haysiyetine kavuşturmamış ve kutsallaştırmamıştır; İslam'dan önceki cahiliyye döneminde Araplar kadını hor görürken ve sömürürken ve örneğin kız çocuklarını diri diii toprağa gömerken Mu­ hammed bu zihniyeti yıkmış ve kadını erkekten de üstün durumlara getirmiştir. Öte yandan kendi karılarına ve cariyelerine karşı iyi tlı­ tum ve davranışı da kadın hakları alanındaki düşüncelerini eyleme sokmuş olduğunun en güzel bir kanıtıdır, zira insanlık adına ya da acıma duygularfa ve siyasal zorunluklarla haremine aldığı iki düzine­ ye yakın kadınlarına karşı müşfik, sabırlı ve insancıl davranışlarını, insanlık tarihinde kadın hak ve özgürlüklerinin bir başlangıcı, bir dö­ nemeç noktası saymak gerekir» 7•
Canlılar dünyasıyla aramdaki bağlar koptu kopalı, önümde biriken şeyler geçmişin anıları her halde. Geçmiş, gelecek, saat, gün, ay ve yıl hepsi aynı şey. Değişik dönemler, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık, benim için boş sözlerden başka bir şey değil bunlar. Bunlar sıradan insanlar için, ayaktakımı için, evet işte aradığım kelime, ayaktakımı için, ki
ULAŞTIĞIMIZ HER ŞEY NEDEN DEĞERSİZLEŞİYOR?
Söz konusu ulaşmak ise kurumsal bir yapı akla gelecektir. Fakat yanlış biliyoruz, ulaştırma bakanlığı kişisel bir mesele değildir. Ulaşmak istediklerimizle varız ve bakanın bundan haberi yok. Neden ulaştığımız her şeyi değersizleştiriyoruz sorusuna cevap aradım fakat cevaba ulaşırsak değersizleşecektir diye kıyısında dolaşıyorum. Cevapsız bir metin değildir elbette, zaten cevap soruyu güçlü kılan şeydir. Fakat yine de yaşamlarımız bir filme konu olacak kadar başarıSIZ. Bu başarısızlık halidir bizi yaşamda tutan. Olabildiğince geniş bozkırlarda atlara nal olmuş durumdayız. Nal olanın mıhı cebinde olmalı diye bir söz vardı eskiden. Fakat tüm mıhları İsa’yı çarmıha gererken kullandık. 0 tanrıya ulaştı biz ise ulaşamadıklarımızla kaldık.
Sayfa 8 - Halil ECER’in yazısından
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.