Herkes başarılı olmak ister ama kimse de oturduğu yerden kalkmak istemez. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ..
376 syf.
·
Puan vermedi
Bridgerton kardeşler arasında bana göre en içi bayığı Francesca Bridgerton’dı. Çok acımasızca giriş yaptığımın farkındayım ama cidden öyle sevgili okur. Francesca mutlu bir evlilik yapıp kocası ve arada onları ziyaret eden kocasının kuzeni Michael’la harika zaman geçiriyordur. O akşamda her şey fazlasıyla sıradandı. O korkunç olay olduğunda kimse
Sana Muhtacım
Sana MuhtacımJulia Quinn · Epsilon Yayınevi · 2020801 okunma
Reklam
383 syf.
5/10 puan verdi
OMERTA Suskunluk Yasası - Mario Puzo
Roman; Mario Puzo(1920/1999 ABD'li romancı ve senarist); İnkılâp Yayınevi; 2001; Türkçesi Nejat Ebcioğlu; 383 Sayfa (5) (9 Eylül 2016) Bir mafya babası yaşlanır; emekliye ayrılmadan önce işlerini kendi yetiştirdiği bir Sicilyalı'ya bırakmak istemektedir. Karanlık işlerden uzaklaşır iyice. Âdeta kendisini unutturur mafya örgütlerine. Bu
Omertà
OmertàMario Puzo · İnkılap Kitapevi · 2001353 okunma
Andımız Kaldırıldı
Biliyorsunuz Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, “Öğrenci Andı” davasını karara bağladı. “Andımız” olarak bildiğimiz “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan öğrenci andı artık tarih oldu. Şimdi size “Andımız”la ilgili bazı görüşler yazacağım. Aşırı milliyetçiyseniz, MHP'liyseniz, “Millet” ya da “Ulus” kavramı sizin için önemliyse,
Kendimi hem hiç büyüyemeyecek bir çocuk gibi, hem de hayatının sonlarında geçmiş ömrüne yanan bir yaşlı gibi hissediyorum. Hem büyümek zor geliyor, hem de çoğu meseleyi çözmüş yoluna koymuş olayım istiyorum. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, eylemsizlikten öteye geçen bir şey yok 🤔
Hemen söyleyeyim: Kırmızı pantolonlu At Pazarı "İslâmcı" erkekleri gibi, başörtüsünün bağlama şeklini veya bonesinin rengini filan eleştirmek değil burada amacım. Ben bir "şuur" eleştirisi yapıorum, "şekil" eleştirisi değil. Zira başörtüsü eleştirisi yapmanın bile içini boşalttılar. Başörtüsü tenkidi, onu takan hanımın şuuru ve dünya görüşüyle birlikte yapılmalıdır. Oysa şimdi, özellikle "İslami" camianın erkekleri; başörtülülerin bonesinin rengi yahud feracesinin uzunluğuna bakarak sözüm ona eleştiri yapıyorlar. Sanki kendimiz erkek gibi Müslüman olduk, erkek tesettürüne riayet ettik de, başörtüsünün rengine kumaşına kaldı iş. Hele "dünyanın en mükemmel kadını; Hazret-i Aişe anamızın yolunun yolcusu!" diyerek methettiği bir hatun kendisine yüz vermeyince, hemen başörtüsünün renginden, feracesinin kumaşından sallandırıp aforoz eden yeni yetmeler var ki, evlere şenlik. Bunların yaz gelince diz kapaklarını milimi milimine geçen kısa pantolonlar giyip kıllı bacaklarını sergileyen cinsleri de var üstelik. Madem karşı cinsin tesettüründe bu kadar detaycısın, bu ne hal kardeş? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye sorası geliyor insanın. Sen erkek olarak kendi tesettürüne ancak ucu ucuna riayet ediyorsun, karşındaki bayan da ucu ucuna tesettüre riayet ediyor işte; sana ne?
200 öğeden 291 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.