Ayana'ya Mektuplar
Zaman kırıldı yine ayana. Galiba unutuluşum'la alakalı kırılmalar savuruyor beni başka zamanlara. Ama neden duygularımız kırılıp, bükülemiyor bilmiyorum. Bu sır hala çözülmezlik gittiğim tüm zamanlarda. Ve sen beni duyuyorsun tüm zamanlarda biliyorum. Beni anliyorsun değilmi? Okuyorsun.
Ayâna burda insanların dilleri yok. Kelimeleri, sözcükleri, sesleri yok.
Açlıktan, salt sefalleten susmuş olmalı insan denen canlılar. Benim heybem dolu, sana biriktirdiğim, özenle sakladığım, gelirken bana eşlik eden kelimelerle. Ayana yazmak istiyorum, uzun uzun anlatmak istiyorum. O günkü korku ve tedirginlik yolunun sonu bu zaman. En kötü umutsuzluklarımın son şehrinde gibiyim. Zaman yok biliyorsun burda, bu yüzden ne kadar geçti söyleyemem. Gittim, sadece gittim ve gördüğüm tek şey sefalet, renksizlik ve sessizlik. Siyahın siyah olmadığı, beyazın olmadığı, grinin tonlarında yitik bir şehir.
Ayana sen biliyor musun? Ben nerdeyim?
Havada bilmediğim bir koku genzimi yakıyor çözemiyorum. İçimden hiçlik demek istiyorum ama hayır bir kelime ifade edebilseydi hiçlik yetmezdi. Ayana burada nefes almam mümkünsüz. Unut beni Ayana öleceğim. Mavi gökyüzü yok bu diyarda. Gitmeliyim, başka, daha başka diyarlara gitmeliyim. Unutulmalıyım ve zaman kırılmalı. Biliyorsun Ayana Mavilerin olmadığı göklersiz ben hiçim.
Zaman : 1.2.3... ~