Ben de bugün bol bol hayal kurdum ve hayallerimde hep siz vardınız Varenka. Sizi gökteki kuşla, insanları eğlendirmek ve doğayı güzelleştirmek için yaratılmış kuşla kıyasladım.
Benim elbet bir bildiğim var: Hayat saçma sapandır.
Üstüme saçmalı tüfeğiyle ateş açtı hayat
Yaylım ateş, bombardıman, güldürücü gaz
Şairsin.. Arkanı dönme.. Neyin var sen de fırlat..
Hiç yoksa şu inkisârı kâğıda geçir, sonuna kadar yaz
Nasıl olsa çıkaramazsın saçmayı etinden
Hiç deneme
Cibril'i düşünmeden
Asla yaşayamazsın
Seni uçurmazsan yandın
Kuşları da uçuran
Aslında birbirleri için yanıp tutuşmalar, deli divane olmalar, daha önceki yalnızlıkların derecesini gösteren bir kanıtken, sevgilerinin ölçüsüymüş gibi kabul ederler..
Aslına bakarsanız insanoğlunun acınacak bir varlık olduğu düşünülebilir çünkü ne kuş misali uçar ne çoğu mahlukat gibi haşmetli boynuzlarla donatılmıştır. Öte yandan gramer bilgisinden ve pasta yeme becerisinden yoksun olduğun için atın en görkemlisini bahtsız, jimnastikle işi olmadığı için boğayı da zavallı saymak gerekir. Fakat at gramer bilmiyor diye nasıl bahtsız değilse, insan da budala olduğu için aynı şekilde bahtsız değildir, bu onun tabiatı gereğidir.