Nasıl da acı veriyor bana bu eski öyküyü anımsamak! Ne zaman düşünsem, yeniden acı çekmeye başlıyorum. Zaman hiçbir şeyi onarmamış sanki ya da pek azını onarmış...
İnsanlarının çoğunun kendi yaşamlarıyla ne yaptıklarını, zekâlarını nasıl kullandıklarını gördükçe, beni kendileri gibi sevmelerini istemek gelmiyor içimden
"Afrikalı Leo", Amin Maalouf'un ilk romanı. Sadece tarihi bir roman değil, aynı zamanda etkileyici bir kimlik arayışının da hikayesini anlatıyor.
Leo Africanus, İspanya'nın reconquista döneminde doğmuştur. Ailesi, Granada'da Hristiyanlar tarafından zulme uğrar ve sonunda Fas'a kaçmak zorunda kalır. Fas'a yerleşen Hasan (Leo) yeni bir hayata başlar. Bu hayat Fas'tan sonra Kahire ve Romayla devam edecektir.
Kitap, 16. yüzyılda geçen tarihsel olayları da ustalıkla işlemekte. Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünün dorukta olduğu, Avrupa'nın keşifler ve kolonileşme faaliyetlerine yoğunlaştığı bir dönemde geçer. Leo, bu dönemde çeşitli ülkeleri gezerken, bu büyük güçlerle devamlı iç içedir.
Maalouf'un anlatımı, tarihsel detayları canlı bir şekilde yansıtıyor. Bizi 16. yüzyıl dünyasının gerçekçi bir tablosuyla baş başa bırakıyor. İspanya'da yaşanan siyasi karmaşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişi ve Avrupa ile Fas arasındaki etkileşim, kitaba derinlik katıyor. Maalouf diğer romanlarındaki bizi bir batıya bir doğuya sürüklüyor.
Kitap tarihi bir romandan daha fazlasını sunuyor. Afrikalı Leo'nun hayatı ve maceraları, tarihsel olaylarla etkileşim halindedir ve bu etkileşimler kitabı gerçekten ilgi çekici kılıyor. Amin Maalouf'un etkileyici anlatımı ve tarihsel zenginlikleri, okuyucuya unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor. Kesinlikle tavsiye ederim.
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,4bin okunma
Fakat dünya öyledir ki çoğu zaman kusur, erdemin bir koludur. En iyi eylemler, en kötü nedenler uğruna ve en kötü eylemler de en iyi nedenler uğruna gerçekleştirilir.