Günümüz Türkiye'sini anlamamıza yardımcı olacak romanlardan biri.
Bahsettiğim roman Emile Zola'nın "Din Laiklik Çatışması" adlı romanı. Gericilik, saltanatını eğitimi ele geçirerek kurar ve böylece ömrünü ala bildiğine uzatmak için kök salar. Düzene uygun kafalar şeklinde yetiştirilen genç kuşaklar, belirli yönetimlerde görev aldıklarında, ülke çıkarlarının değil, gericiliğin sözcüleri olurlar.
Geçmişte, cumhuriyet öncesi Fransa'da yaşananlar bu günün Türkiye'sinin aynası gibidir. Fransa'da, kiliselerin, tarikat vakıflarının ve manastırların çok sayıda okulları vardı. Rahipler, keşişler ve papazlardan oluşan öğretmenler, bilimsellikten uzak gericiliğin devamına hizmet edecek bir eğitim anlayışıyla şeriat öğretiyorlardı. Sivil okullarda pek farklı değildi, gericilik her tarafı bir örümcek ağı gibi sarmıştı. Romanda bu gericiliğe karşı verilen mücadelenin öyküsü anlatılıyor.
Günümüz Türkiye'sinde de gericiliğin geldiği nokta çok farklı değil. Eğitim kurumunu ele geçiren sistemin devamcıları bilimsellikten uzak tamamen düzene uygun kafalar yetiştirip, bunları kendileri için önemli olan yönetimlere getiriyorlar ve saltanatlarının devamını sağlamaya çalışıyorlar ama nereye kadar? Bu romanı okumanızı öneririm, ondan öğreneceğimiz şeyler olduğuna inanıyorum.