Bugün Miraç Kandili. Kendiniz mübarek, gönlünüzden geçen güzel dualarınız kabul olsun inşallah.
"Korona virüsle birlikte dünyada yaşayan herkesin hastalık ve hastalıkla mücadele etmenin önemini konuştuğu bu dönem de kanser hastalarının da sesi duyulsun diye yazdım bu eseri. Dünyada her yıl ortalama on iki milyon insana kanser teşhisi konulduğu ve ortalama yedi buçuk milyon insanın bundan dolayı yaşamını yitirdiği bir hayatta kansere karşı savaşımı sizinle paylaşmak istedim." diyor kitabımızın yazarı.
Otobiyografik olarak yazılmış kitapta, ben dilli anlatım kendisini gösteriyor. Yazarımız kendi hayat öyküsünü, özellikle de kanser ile mücadele ile geçen 14 yılını anlatıyor kitapta.
Doğu ile batı arasında sıkışıp kalmış, dönemin siyasal , sosyal ve ekonomik etkisini yaşayan bir ilçede doğan, gelişimsel olarak geri olduğu ve sağlıksız yapsı ailesi tarafından gözlenen minik Ömer önce ilçe hastanesine götürülüyir. Orada üst solunum yolları tanısı konuluyor. Ancak iyileşmediği gibi durumu her geçen gün kötüye giden çocuk ve ailesini il merkezi, Adana, Diyarbakır ve Ankara'da ki hastanelerde geçen 14 yıl, büyük cerrahi operasyonlar, tekrarlayan kemoterapi ve radyoterapi süreçleri, iki kez yaşanan metastaz ve sonunda kurtuluş bekler. Sevgi, umut, inanc ve sabırla geçen 14 yılı okuyoruz kitapta.
Kitabın sonunda yer alan bir mektup var ki, o kadar samimi bir iç döküş ki beni çok çok duygulandırdı.
Edebi olarak eksiklikleri bulunsa da değinilmiş olan konu ve verdiği mesajlar açısından güzel bir kitaptı.