“Sonra bir gün saksafonunu sattı ve sonsuza dek çalmayı bıraktı. Yürüdüğümüz yol üzerindeki cafede oturan insan kalabalıklarına baktı ve şunu dedi:
“Hiçbir şey olmayacak olmasına rağmen bir şey olmasını bekleyen tüm şu insanlara bak.”
Charles Bukowski.. Ben biraz kitaptan çok yazar hakkında yazacağım. Kitap hakkında söylenecek pek bir şey bulamadım açıkçası.
Bu adam bence okuması sakıncalı birisi. Hayattan nefret etmeyi promote ediyor insanlara. "Ne sakıncası var?" diyebilirsiniz, "böyle düşünüyorsan okuma" -aynen öyle yapmayı düşünüyorum zaten-
Charles Bukowski'nin "O benim Tanrı’m" dediği, 'Sadeliğin Efendisi' sayılan John Fante. Yazarla ilk olarak Üzümün Kardeşliği kitabıyla tanışmış ve övüldüğü kadar olmadığı, abartıldığı kanısına varmıştım. Sonra 1933 Berbat Bir Yıldı adında bir kitabının daha bende olduğunu ve okumadığımı hatırladım. Elime alırken, dün bitirdiğim
Bu videoda 1950'li yıllarda ABD'de edebiyatı fazlasıyla etkileyen Beat Kuşağı yazarlarından ve yeraltı edebiyatından bahsettim. Özellikle 1929 yılında yaşanılan Büyük Buhran sonrasında tüm dünyada yaşanılan ekonomik çöküş toplumları dönüştürüp İkinci Dünya Savaşı'na doğru sürükledi. Yaşanılan buhranın etkileriyle toplumlarda başlayan çöküş,