Şiddeti tutkuyla, tembelliği dinlenceyle karıştırdık, umursamazlığı özgürlük sandık. Çocuklarımızı büyüttük, ekinlerimizi yetiştirdik; ufaklıklar kendi başına büyüdü, malımız mülkümüz arttı. Erkekliğimizi mal varlığımız, kadınlığımızı uysallığımız belirledi. Harcadığımız emekten de, emeğimizin meyvesinin kokusundan da iğrendik.