Kim bilir o günün bu hayat - memat döğüşlerini kaç kalem not etmiş ve kaç kişi bu hâdiselere şahid olmuştur. Günü gelince bunlar meydana çıkar... Yalan şöhretler, tıpkı fecr-i kâzipler gibi bir anda sönüp gider.
İsmet beyin kumanda kabiliyetsizliğini açıklamak için, Eskişehir - Kütahya muharebelerini ele almak kâfidir.
Reklam
İsmet beyin, bu muharebelerdeki idaresizliği ve kabiliyetsizliği onu divan-ı harp huzurunda idama mahkûm ettirecek kadar ağırdır. Nitekim Yunanlılar bir sene sonra Afyon ve ve Dumlupınar muharebelerindeki idaresizliğinden dolayı Anadolu'daki Yunan ordusu kumandanı Hacı Anesti'yi idama mahkûm ederek kurşuna dizmişlerdi. İsmet bey ise sırf Mustafa Kemal Paşanın müdahalesi yüzünden bu akıbetten kurtulmuştur.
İsmet Bey daha albay iken, Anadoluya Millet Meclisinin açılmasından çok sonra zorla getirilerek Millî Mücadeleye katılmış ve birkaç ay sonra da en müşkül anlarda Garp Cephesi Kumandanlığını hakkıyla ifa eden cesaretiyle tanınmış Ali Fuâd Paşanın ayağını kaydırarak onun yerine geçmişti. Evvelce tekmili Ali Fuâd Paşanın (Cebesoy) kumandasında bulunan Garp Cephesi ikiye bölünmüş, şimal kısmı İsmet Beye, cenubu da Refet Beye verilmişti. İnönü muharebelerinden sonra, ismi etrafında bir kıymet efsanesi yaratılan İsmet Bey, kendisini bir kahraman hissetmeğe başlamış ve İkinci İnönü muharebelerinden sonra Refet Paşayı da kumandanlıktan uzaklaştırmanın yolunu bularak bütün Garp Cephesini, tarihî Yunan cephesi kumandanlığı makamına oturmuştur.
İsmet Beyin fiilen Birinci ve İkinci «İnönü» muharebelerinde bulunduğunu biliyoruz, fakat bu mahşerî savaşta rütbe ve mevkiine lâyık hizmette bulunduğunu kimse bilmiyor.
İsmet Beyin en göze çarpan vasfı; onu payelendiren ve onu hayâlinden bile geçirmediği en yüksek mevkie çıkaran başkumandandan başlayarak- yakın muharebe arkadaşlarına ve Millî Mücadelede cidden büyük hizmetler görmüş kahramanlara karşı vefasızlığı ve nankörlüğüdür.
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.