Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Işte bu düşüncelerle oyalıyordum kendimi kasabaya gelişimin ilk sabahının erken saatlerinde.
Mr.Pumblechook'un dükkânı pazar kurulan kasabanın anacaddesindeydi; dükkân, tam da bir zahirecinin ya da tohum tüccarının dükkânına yaraşır biçimde unlu ve karabiberliydi.
Reklam
" Hoşça kal Joe!" " Tanrı seni korusun Pip, eski dostum!"
Demir çubuğu yeniden eline aldı; elinde demir çubuk olmaksızın meramını anlatabileceğinden emin değildim.
Kendimi yüzümde tereddüt dolu bir ifadeyle ateşe bakmaktan alamadım.
Reklam
Beni tedirgin eden şey onun varlığının buz gibi soğukluğu ile benim Estella’ya karşı beslediğim duyguların ateşi arasındaki bağdaşmazlıktı.
Sayfa 330
"Sev onu, sev onu! Yüzüne gülüyorsa sev onu. Yüreğinden yaralıyorsa gene sev. Ciğerini paramparça etse bile…"
Sayfa 325
..onu sevmem delilikti, umutsuzluktu, mutsuzluktu, aklın, mantığın, iç rahatının, dirliğin tümüyle dışında bir şeydi.Onu sevmenin yıkım olduğunu biliyordum, gene de ilk baştan söyleyeyim, bunu bilmek sevgimi zerrece azaltmıyordu.
Sayfa 315
Kendi kendilerini dolandıranların yanında dünyanın başkaca tüm dolandırıcıları hiç kalır.
Sayfa 306
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.