Dinlerin Medeniyet Bağlamında Amaçları
"Dinler üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar, hepsinin birincil hedefinin, toplumlarını insanlık çizgisine ve ana medeniyete eklemleme olduğunu tespit eder. Din vasıtasıyla medeniyete eklemlenmeye çalışan toplumların, genellikle insanlık sahnesine çıkmada geç kalış oldukları görülür. Böyle toplumların eklemlenmesi çok uzun zaman alacağından dinler, bu hedeflerini, ana akım medeniyetinin kavram, kurum, fikir ve bilgilerinin tanrınınkilerle aynı olduklarını tanrının gücünü kullanarak toplumlarına kabul ettirerek gerçekleştirmeye çalışmışlardır."
Sayfa 11 - Sinemis Yayın GrupKitabı okudu
Din İle Medeniyet
"Medeniyetin, din ile icat edildiği iddiasını bilimsel tespitler kabul etmemektedir. Çünkü hiçbir din, geçmişte de günümüzde de, insanlık çizgisi icat edemediğinden medeniyetde icat edememiştir. Sadece mevcut medeniyete insanlarını sokmuşlardır"
Sayfa 11 - Sinemis Yayın GrupKitabı okudu
İnsanlığın Düşünme Evrimi
"İnsanlık, Çağımızın düşünüş biçimini şu düşünme evrelerinden geçerek üretilmiştir: 1-Biyolojik Düşünme; başından beri, 2-
Sihirsel düşünme ; milyonlarca yıl, 3-Mitolojik düşünme; son elli bin yıl, 4-Tanrısal düşünme; son on bin yıl, 5- Felsefi düşünme başlangıcı M.Ö 1000, 6- Teolojik, dinsel düşünme M.Ö 3- M.S 18. asırlar, 7- Akılcı ve Bilimsel düşünme; M.S 18. asır sonrası."
Sayfa 22 - Sinemis Yayın GrupKitabı okudu
Dinsel Düşünüşe Geçiş
"Hırıstiyanlığın gelişi ile birlikte insanlık, dinsel düşünüşe geçmiştir. Böylece insanlık tarihinde ilk olarak dinin bilim ve felsefe ile çatışması gündeme gelmiştir Sonuç itibariyle Yunan ve Roma dönemlerinden felsefi ve bilimsel çalışmalar sona erdirilmiştir.Bunun yerine Hıristiyanlık üzerine düşünsel çalışmaları içeren teologluk dönemi başlamıştır. Grek döneminin ardından felsefe, teolojik bir mahiyet kazanmıştır."
Sayfa 69 - Sinemis Yayın GrupKitabı okudu
Çağdaşlaşma Ve Din Bizde Şekilcilikten İbarettir
"Devlete boyun eğmemek, aykırı bıyık ve sakal ya da uygun olmayan başlıklarla ifade edilmiştir. Batılılığın şapkayla temsil edildiği bir toplumda, dindarlık da türbana ya da belli sakal biçimiyle temsil edilmiştir. Her kesim aslında içinde bulunduğu durumu savunabilmek için insanlık piyasasında değer yapmış sistemleri kamuflaj olarak kullanmıştır. Hiçbir kesimin amacı, düşünme yaparak gerçeği bulmak ve ona boyun eğmek değildi"
Sayfa 210 - Sinemis Yayın GrupKitabı okudu
İnsanda Animal Akıl Tehlikesi
"Biyolojik akılla düşünen insan, ilk karşılaştığı ve tanımadığı insanı düşman olarak algılar. Her karşılaştığı olgu, obje ve olayların otomatik olarak hep negatif boyutları aklına gelir. İnsanın, insanlık dışı görülen bağırmak, şiddet, dövüşmek, savaşmak, kabalık, çalmak, kandırmak, taciz ve tecavüz gibi hayvani davranışların kaynağı bu doğal, animal akıldır."
Sayfa 252 - Sinemis Yayın GrupKitabı okudu
Uygarlık, her şeyden önce, bir değer yargıları sistemi, bütünüyle bir “insanlık anlayışı”dır. Bu açıdan bakıldığında, insan haklarının son on yıllar içinde moral ve toplumsal değerler alanında hızla ön plana geçişi de göz önünde tutulduğunda, çağımız için en uygun düşecek nitelendirmelerden biri de herhalde “İnsan Hakları Çağı” olacaktır.
Sayfa 13 - ÖnsözKitabı okudu
çağımız ve insanlık
Çağımız (tüm dünya için);
"ırkçılık"ın, değişik "ulus"çuluk veya "birlik"lerle sıvandığı ve tüm değerli gayretlere rağmen, insanlığın yükseldiği ama asla en üst değer olamadığı bir dönem, maalesef.
Umarım bir "ara dönem" olur ve daha da uzamaz...