Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cal

Cal
@calfaervel
Saitama, Japonya
19 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
"Herhangi bir şeyin yettiğini nereden anlarsınız? DUR tabelasını ortaya çıkaran manivelayı harekete geçiren nedir? Beyindeki hangi elektrik akımları bir yerden ayrılma kararını şekillendirir, fışırdayarak ve çıtırdayarak?"
Sayfa 15
Reklam
Cal
@calfaervel·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Kuzeye Giden İnce Yol
Kuzeye Giden İnce YolBaşo (Matsuo Bashō)
5.7/10 · 1.581 okunma
"Kimse bizim çektiğimiz acıları gerçekten bilmiyor. Kimbilir büyüdüğümüzde, şimdiki acılarımızı ve üzüntülerimizi saçma bir şeymiş diye hatırlayacağız belki. Ama yetişkin olana kadarki bu uzun ve can sıkıcı dönemi nasıl yaşamamız gerekiyor? Bunu kimse söylemiyor. Kendi hâline bırakmaktan başka çaresi olmayan kızamık gibi bir hastalık mı acaba? Ama kızamıktan ölenler, gözlerini kaybedenler de var. Kendi hâline bırakmak olmaz. Her gün böyle bunalıma girip, sinirlensek de aynı zamanda yoldan çıkarak geri dönüşü olmayan bir hâle gelen ve hayatları mahvolup altüst olan insanlar, intihar edenler var. İntihar ettikten sonra insanlar, "Ah, biraz daha yaşasaydı anlayacaktı ama. Biraz daha büyüdüğünde kendiliğinden anlayacaktı," diye üzüntülerini dile getirseler de olmuyor, keşke mevzubahis kişinin yerine kendilerini koysalar. O zaman o kadar acıya rağmen yine de sonuna kadar direnip, insanlardan bir şeyler duymak için kulak kabarttığında sadece kesin uçları olmayan doğrucu öğütler ve yatıştırıcı sözlerin tekrarlarıyla karşılaşmanın, biz gençleri ne kadar utanç içinde yolun yarısında terk edilmiş gibi hissettirdiğini görebilirler."
Sayfa 51 - İthaki Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Düşündüklerimi açıkça söylediğimde kulağıma öyle rahatlatıcı gelmişti ki. Son iki-üç yıldır hiç bu kadar masumca, net bir şekilde bir şeyler söylediğim olmamıştı. Kendi vazifemi bilip kabullendiğimde, ilk kez sakin, yeni bir ben doğabilir belki diye mutlu hissettim."
Sayfa 49 - İthaki Yayınları
"İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak ya da ben de böyleyim diyip kesin bir ayrım yaparak rahatça işlerini halletmek mi, yoksa insanlar kötü şeyler söylese bile hiçbir zaman kendinden ödün vermeden, gizlenmeden yaşamak mı daha iyi bilemiyorum."
Sayfa 40 - İthaki Yayınları
Reklam
"Öyle kendini beğenmiş falan değilim ama artık onlarla konuşup gülmek için kendimi zorlamama gerek yok. Böyle insanlara karşı kibar olmaya, hayır, onları pohpohlamaya falan hiç gerek yok. İstemiyorum. Artık umurumda değil. Ben elimden geleni yaptım."
Sayfa 39 - İthaki Yayınları
"Güzelliğin içeriği falan olur mu hiç? Saf güzellik her zaman anlamsız ve ahlaksızdır."
Sayfa 37 - İthaki Yayınları
"Gözyaşlarım dökülecek kadar, "Herkesi sevmek istiyorum," diye düşündüm. Gökyüzüne gözlerimi dikip bakarken, gökyüzü yavaş yavaş değişip giderek mavilere büründü. İç çekip sadece, çırılçıplak olmak istediğimi düşündüm. Ağaç yaprakları ve çimenler hiç şimdiki kadar şeffaf ve güzel görünmemişti. Yavaşça çimenlere dokundum. Güzelce yaşamak istiyorum."
Sayfa 31 - İthaki Yayınları
"İto Hoca'nın benimki gibi saf olmayan kalbe sahip birini çizmesi kesinlikle reddedilecektir. Bu neden güzel olsun ki? Söylemesi korkunç bir şey ama sanırım İto Hoca oldukça aptal durumuna düşecek. İç çamaşırlarıma işlenmiş güllerden haberi bile yok."
Sayfa 27 - İthaki Yayınları
"Şimdi denilen an ilginç . Şimdi, şimdi, şimdi, avucuma alsam bile "şimdi" çok uzaklara uçup gidiyor ve yeni bir "şimdi" geliyor."
Sayfa 24 - İthaki Yayınları
Reklam
"Karşımdaki koltukta aynı yaşlarda dört-beş ofis çalışanı boş bakışlarla oturuyordu. Yaşları otuz falan mı? Hepsinden rahatsız oldum. Gözleri pusluydu, ruhları yoktu sanki. Ama içlerinden birine ufak da olsa gülümsersem, sadece bu bile adamlardan birinin beni kendine eş olarak seçmesi ve benim zorla evlendirilmem anlamına gelebilir. Bir kadının kaderine karar vermek için bir gülümseme yetip de artıyor. Tuhaf denilebilecek kadar korkunç. Dikkat edeyim."
Sayfa 22 - İthaki Yayınları
"Umarım ahlak kurallarının hızla değişeceği bir zaman gelir. O zaman böyle bir itaatkârlık, yine her günün kendimiz için değil, başkalarının düşünceleri uğruna yaşama durumu da son bulur herhalde."
Sayfa 21 - İthaki Yayınları
"Küçükken, duygularım başkalarının duygularından tamamen farklı olduğu için anneme, "Neden?" diye sormuştum. O zaman annem tek kelimeyle kestirip atmış ve kızmıştı. Annem, "Ne fena kızsın, problemin ne senin?" derken üzgün görünüyordu. Bir keresinde babama da söyledim. Babam sadece sessizce güldü. Daha sonra anneme, "Diğerlerinden farklı bir çocuk," dedi."
Sayfa 21 - İthaki Yayınları
"Biz gitmemiz gereken en iyi yeri, gitmek istiyorum diye düşündüğümüz güzel yeri, kendimizi geliştirebileceğimiz yeri de az çok biliyoruz. İyi bir hayat yaşamak istiyoruz, doğru umut ve arzularımız da var. Güvenebileceğimiz sağlam bir inanca sahip olmak için sabırsızlanıyoruz. Ama bir kızın tüm bunları yaşamında gerçekleştirebilmesi için ne kadar çaba harcaması gerekir acaba? Babamızın, annemizin, ablamız ve abimizin de fikirleri var. (Eski kafalılar diye yaftalayabilirim onları ama hayatta bizden tecrübelileri, yaşlıları ve evlileri asla küçümsemem. Benden bin kat daha çok şey biliyorlardır. Yani, ailemizin üyeleri hayatımızın her suretinin bir parçası. Tanıdıklarımız da var. Ve arkadaşlarımız. Sonra bizi her zaman büyük bir güçle çekip sürükleyen "dünya" var. Tüm bunları düşününce, kendi karakterimize sadık kalmak kolay değil."
Sayfa 20 - İthaki Yayınları
"Acınası ve zavallıyım. Küçük Kibritçi Kız gibiyim. Gidip biraz ot falan yolayım bari."
Sayfa 15 - İthaki Yayınları
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.