Su gibi akıp bitti. Normalde polisiye kitaplarda Harlan Coben'den başkasını zor okurum. Evet, Agatha Christie bu konuda markalaşmış bir isim. Zaten yazarlar kısmında da adı, büyük puntolarla göze çarptırılmaya çalışılmış. Ancak benim sorunum şu ki; şimdiye kadar Agatha Christie'nin hangi romanını okuduysam hepsinde katil tahminim doğru çıktı. Dolayısı ile beni o kadar şaşırtamıyor. Özellikle Çarpık Evdeki Cesetler kitabındaki katil bariz şekilde belliyken, okuduğum her incelemede herkesin büyük bir şaşkınlık içerisinde olduklarını görmek, beni de farklı bir şekilde şaşırttı.
Velhasıl kelam, kitap lezzetliydi. İçerisinde iki hikaye var. Her bir yazarın en heyecanlı yerde bırakıp aksiyonu diğerine paslama olayı çok güzel. Çünkü her bir yazarın tadını tek bir kitapta, ayrı ayrı alıyorsunuz. Benim en çok beğendiğim, ikinci hikayeyi yazmaya başlayan Hugh Walpole oldu. Okurken altı sayfa içerisinde beni bayağı gerdi.
Farklı bir şeyler peşindeyseniz okumanızı tavsiye ediyorum.