Ne okuduğunuzu sorgulamıyorum. Bana neden kitap okuduğunuzu anlatın. Niye okuyorsunuz? Gelişmek mi istiyorsunuz? Şaşalı cümleler kurmayı mı istiyorsunuz? Ruhunuzu kemiren sancılardan mı kurtulmak istiyorsunuz? Tarih sahnesinde gezintiye çıkmak mı istiyorsunuz? Yaradılışı mı sorguluyorsunuz? Gerçekten niye okuyorsunuz? Derdiniz nedir? Siz bunu kurcalarken ben de kendime bir bakış açısı kazandırmak istiyorum.
Hayır hayır, benim kastım bu değildi. Diyorum ki, kitap okumak modern bir alışkanlıktır ve bu alışkanlık ile malul moderninsanın ne ilmen ne fikren ne zihnen ne de ahlâken modernöncesi insana nisbetle hiçbir üstünlüğünü olmadığını iddia ediyorum. Buna inanıyorum ve okudukça buna inancım pekişiyor. Sadr ve şifa derken bunu kastediyorum. Kuran ve hadis dışındaki bütün kitapların bir nevi kurmaca olduğu hakikatinden hareketle söylüyorum bunu.
Tıkırtı.. işleyen bi şeyleri anımsatıyor.. dönen çarkları..belki koşmak, yürümek.. belki okula gidebilmek, markete gidebilmek özgürce.. her şeyin olağan akışında olması ama monoton da olmaması..)
Öncelikle aramızdan bu kadar erken ayrılışını öğrendiğim Ali Teoman'nın, üzüntüsüyle başlayacağım incelemeye.
İnternette gezinirken karşıma bir kitap ismi ve onun akabinde yazar çıktı karşıma birden:Ali Teoman-Uykuda Çocuk Ölümleri. Hemen küçük bir inceleme yaptım ve kitap hakkında bilgi sahibi oldum. Zaten tarih-felsefe-edebiyat üçlüsünü bir arada çok sevdiğimden, hemen kitabı aldım.
Kitabın daha ilk başından buram buram bir İhsan Oktay Anar kokusu aldım ve bu beni mutlu etti. Geleneksel ve kurgunun iç içe geçişi beni Anar'ın kitabını okuyor hissi verdi. Kitap beni öncelikle hiç sıkmadı ve içine çekti. Çok güzel bir olay akışı ve okuyucuyu yormadan verilen cümleler kitabı okumaya teşvik etti. Kitabın yazılış yılının 2002 yılı olduğunu göz önüne alırsak ve Anar'ın "Puslu Kıtalar Atlası"nın 1995 yılında çıktığını göz önüne getirirsek Ali Teoman'a tesir ettiği her halükarda belli oluyor. Ayrıca" Kinyas ve Kayra" anlatım tekniği kullanıldığını da görüyoruz ki kitabın giriş cümlesi, son sayfalara doğru geçiyor.
İşin özü çok dolu ve tatlı bir kitap. Benim sevdiğim üçlüyü seviyorsanız mutlaka deneyin.