Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mihriban Yıldırım

Mihriban Yıldırım
@catlovingirl
122 syf.
·
Puan vermedi
Her çocuk doğduğunda özgürdür. Otoriteyi sorgular, otoriteye karşı çıkar ama büyüdükçe özgürlüğünü kaybeder, ehlileşir. Ceza ve ödül sistemine alışır. Kendini olduğu gibi göstermekten, reddedilmekten korkar. Kendi hayatında bir oyuncu olur. Mükemmel olamadığı için sürekli kendini yargılar. Ayrıca bu yargılamalardan payını alan bir parça da
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311,1bin okunma
Reklam
282 syf.
·
Puan vermedi
İyi ki devamı var dediğim bir kitapp. Maksim Gorki çocukluğunu ve gençliğini toplam üç kitapta anlatmış. Bundan sonrakiler, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim. Yazarın asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov. Kitapta da sürekli Kaşirin değil Peşkov olduğunu söylüyor yani dedesinin değil babasının soyundan geldiğini vurguluyor. Babası, o çok
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,7bin okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
(Sayfa 150 deyken…) Havva’nın Üç Kızı kitabında 150’ ye geldim. Oxford Üniversitesi’nde tanışan üç kızın hikayesi... Şimdilik sadece Peri’yi, biraz da Şirin’i tanıyabildim. Mona henüz kitaba dahil olmadı. Kitap 4 bölümden oluşuyor. İlk bölüm tamamen (Nazperi) Peri’nin hayatını anlatıyor. Kitap sürekli Peri’nin çocukluk zamanları ile şimdiki hali
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
392 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap bana olay hikayesi değil de durum hikayesi okumaktan daha çok keyif aldığımı fark ettirdi. Belki Tutunamayanlar’dan sonra böyle olmuştur. (İkisinin de roman olduğunu biliyorum, Türkçe öğretmenleri beni dövmesin. Roman türlerini bilmiyorum :d) Kitapta başta iki gibi gözükse de aslında üç ana karakter var. Hakan, karısı Yıldız ve Sonay. Bu
Kaybolan
KaybolanTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20203,144 okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
Doppler güzel bir eve, güzel bir işe ve bolca paraya sahipken birden-rahat batıyor :d- gezintiye çıktığı ormanda bisikletten düşüyor. Kafasını yere vuruyor ve ormanın sesini dinliyor-kendi böyle diyo- ve orda yaşamaya karar veriyor. Çadırını filan kurup yaşamaya başlıyor bildiğiniz yanına da bi tane geyik almış adı da Bongo. Aşırı rezalet bi şekilde herkesi bırakıp ormana taşınıyor. Malzemeleri bitince markete filan gidiyor. 116 sayfalık kısa bi kitap o yüzden daha fazla ayrıntıya girmiyorum çünkü spoiler olur. Böyle komik bi Norveç dizisi gibi. Bence kesin dizisi çekilmeli bu kitabın asırı güzel olur. Hem komik hem sinir bozucu ama izletir kendini. Bu serinin 2 kitabı daha var. Sıradaki kitap Volvo Kamyonlar. Araya 1-2 kitap koyup onu da okurum. Son kitabı Bildiğimiz Dünyanın Sonu benim elimde yok. Amazon indirimini kaçırmıştım onu almak için şimdi de çok pahalı geldi. Beğenirsem onu da alıcam. Puan: 5/5 Sıradaki Kitap: Küçükken bütün serisini kütüphaneden okuduğum İpek Ongun- Bir Genç Kızın Gizli Defteri’nin son kitabı. O yüzden biraz duyguluyumKüçükken aşırı severdim bu seriyi. Ocak 2022’de son kitabı çıktı hemen aldım. Benim için de bi hızlı okumaya küçük bi ara gibi olucak. Şimdilik bb . . . . #doppler #bookstagramturkey #volvokamyonlar #bildiğimizdünyanınsonu #erlendloe #dilekbaşak #okudumbitti #kitapyorumu #booklover #bookstagram #norveç #orman #bongo #ykyyayınları #kitaptavsiyesi #öneri #tavsiye
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,4bin okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Lüks bir apartmanın kapıcısı Renèe, apartmana sonradan taşınan zengin Japon beyefendi Kakuro Ozu ve apartmanda ailesiyle beraber yaşayan 12 yaşında, çok zeki bir kız olan Paloma’nın sıcacık dostluğunun hikayesi. Kitap Renèe ve Paloma’nın günlükleri ya da anlatılarından oluşuyor diyebiliriz. Renèe yaşadığı bazı olaylardan dolayı (bunu kitabın
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin ZarafetiMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınları · 20207,4bin okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
·
50 günde okudu
Bu kitap Veronika ölmek istiyor gibi başlıyor. Bu sefer kitabın baş kahramanı Nora Seed isimli kız başarısız bi intihar girişiminde bulunuyor ve kendini gece yarısı kütüphanesinde buluyor. Bu kütüphane yaşamla ölüm arasında bir kütüphane. Kütüphanede tüm farklı seçimler farklı hayatlara yol açıyor. Tıpkı ağacın bütün dallarının kökünün aynı ama dalların her birinin farklı yöne gitmesi gibi.. Nora kütüphanedeki her kitapta farklı bir hayatına gidiyor. Yüzmeyi bırakmasam nolurdu? Dan’in evlenme teklifini kabul etsem? Labirentler grubundan ayrılmasam? gibi herkesin hayatında olan; şunun yerine bunu tercih etseydim, şunu yapmaya devam etseydim hayatım nasıl olurdu gibi sorulara yanıt buluyor. Hemen hemen bütün farklı ihtimallerdeki hayatlarını yaşıyor. Nora’nın tüm hayatlarında bi uyuzluk bulması beni delirtti. Hiç bi şeyden mutlu olmadı hshshsh. Kitap 282 sayfa, 217 den sonrası benim asırı ilgimi çekti. Hıphızlı okudum. Cünkü Nora çok tatlı bi hayatın içinde yaşamaya başladı ama orda da isler tam yolunda gitmedi :( Popüler ve herkesin çok beğendiği bi kitap olduğu icin anlatımın daha güzel olmasını beklerdim, beklentimin altında kaldı. Hatta biraz şişirilmiş gibi geldi bana. Bazen fazla tekrara düştü. Bi de Nora’nın umutsuzluğu ve hayattan bu kadar ümidini kesmesi beni sinirlendirdi. (Veronika böyle değildi bdhdh) Yine de konusu ilginizi çektiyse alın okuyun. Puan: 3.5/5 (217’ den sonrasının hatrına)
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,1bin okunma
49 syf.
·
Puan vermedi
Cook kısa bi kitap olduğu için yorumu yazmayı bu kadar uzattım. Kitap 49 sayfa bu yüzden spoiler vermemeye calısarak baslıyorumm. Zacharius usta Cenevre’deki evinde kızı Gèrande, çırağı Aubert thün ve ihtiyar hizmetci Scholastique ile beraber yasıyor. Zacharius usta sehrin bütün saatlerini yapan ve ünü Fransa ve Almanya’ya kadar uzanmıs biri. Bir gün yaptığı bütün saatler bir anda duruyor ve cenevre halkı saatleri kaptığı gibi zacharius ustanın yanına geliyor. Zacharius usta cok kibiri biri bu yüzden bu durumu asırı kafaya takıyor. Cırağı albert thünle beraber ne yapsalar da saatleri düzeltemiyorlar. Aynı zamanda saatlerin durmasıyla beraber zacharius ustanın kalbi de sürekli tekliyor. Zacharius usta kendini zamanın yaratıcısı olarak düsündüğü için giderek değisiyor ve kibrine yenik düsüyor. Kitapta giderek değisen zacharius ustanın ve bu durum karsısında ne yapacağını sasıran ev halkının psikolojik durumunu okuyoruz. Kitap 5 bölümden olusuyor. Bölüm sonunda hemen bırakamadım diğer bölümlere de gecmek istedim. Cünkü sürekli saatler düzelicek mi? Zacharius ustaya ne olucak? gibi sorularla ilerledim. Kitap kendi icinde bir sürü mesaj iceriyordu bence ve verdiği mesajlar benim hayatıma bi seyler kattı cünkü Zacharius ustayı zaman zaman kendime benzettim. (Hırs vs konusunda) Sonu da gayet mantıklı ve güzel bitti. Kısa olması sebebiyle de 1 günde okunabilecek bi kitap ben tavsiye ediyorum Puan: 5/5 Yazabilirsem bi sonraki yorum: Gece Yarısı Kütüphanesi
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
105 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Bugün okul o kadar bossstu ki 40 yıldır elime alamadığım kitabımı okuldan dönerken otobüste bitirdim. 102 sayfalık kısa bi kitap. Yazar hiç ara vermeden yazmış yani bölüm bölüm ya da *** işaretleriyle ayrılmamıs. Sürekli devam ediyor. Balou sıradağlarında yaşanan kıtlık sebebiyle köy halkı köylerini terk edip yaşanacak başka yerler bulmaya gidiyor. Geride ihtiyar bi adam, kör bi köpek ve cılız bi mısır fidesi kalıyor. Yaşanan kavurucu sıcak ve kuraklıkla üçünün başına gelen olaylar kitapta anlatılmış. İlk 40 sayfayı aşırı yarım yamalak okumustum.(Elime alıp 2-3 sayfa okuyup geri bıraktığım çok oldu) Ama kalan 62 sayfa bugün okulda aşırı hızlı aktı. Çok sürükleyici, öğretmenler odasına inerken merdivende bile okudum hdhshsh. Bence kesinlikle şans verilmeli. Başta bölüm bölüm ayrılmaması beni endişelendirmişti. Çünkü nerde ara vericeğinizi siz belirlemek zorundasınız, kitap hiç durmadan devam ediyor. Ama müsait bi vakitte ele alındıktan sonra çok güzel akıyor. Sonlara yaklaştıkça cocuklara açtığım animasyonun sesini bile hiç duymadan okudum. Bence mük bi kitaptı. Bazı yerlerini kafanızda aşırı iyi canlandırabiliyosunuz. Film izliyomuş gibi oldum okurken. Jaguar yayınlarının bastığı kitaplar zaten genellikle güzel ve ilginc oluyo. Ben tavsiye ediyorum.‍️ Puan:4.5/5
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,377 okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Mük bi öykü kitabı okuma hızımdan da anlamıssınızdır. Kapağında öykü yazdığına bile bakmadan elime almıştım, arka kapağındaki yazı ilgimi cekmisti. İlk öykü bittikten sonra öykü kitabı olduğunu anladım Kitapta 18 tane öykü var, her öyküde farklı karakterler ve hayatlar hemen sizi içine alıyor. Elinize aldığınız gibi öyküler patır patır bitiyor. Bazen dram bazen komedi. Öykülerin sonu genelde hep bi şaşırtmacayla bitiyor. Bence çok güzeldi, dili aşırı akıcı. Okumaya ara verenler bu kitapla asırı hızlı bi donus yapabilir. Okumaya sürekli devam edenler için de rahatlatıcı ve kaliteli bi kitap bence. Kitaplığımda yazarın baska bi öykü kitabı daha var onu da merak ediyorum. 2-3 kitap sonra okumayı dusunuyorum. Diğerlerine göre daha fazla beğendiğim öyküler: Diğer Müjdatlar Gibi Sıcacık Olanlar Oldu Puan:5/5 #şerminyaşar #gelirkenekmekal #öykü #doğankitap #türkedebiyatı #okudumbitti #tavsiye #kitaptavsiyesi #bookstagram #booklover
Gelirken Ekmek Al
Gelirken Ekmek AlŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20196,6bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
48 günde okudu
2023 yılında, içinde romanın baş kahramanı Yusuf’u (kod adı A-71) da taşıyan Şarm el şeyh(Mısır’da bir kent)-Antalya seferi yapan bir uçak Sina çölüne düşüyor. Yusuf’un önemli bir USB belleği Antalya’da diğer bir deneğe vermesi gerekirken görevi başarısız oluyor. Bütün olaylar da böyle başlıyor. Yusuf tayy-i mekan (mekanı değiştirebilme) ve
A-71
A-71İskender Pala · Kapı Yayınları · 20221,888 okunma
325 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
Durumu çok da iyi olmayan bir ailenin zeka geriliği olan çocuğu Charlie.. Hayatı boyunca onunla hep dalga geçilmiş, hırpalanmaya çalışılmış. Charlie bunların hiç birinin farkında değil, insanlar onu sevsin diye sürekli istediklerini yapıyor. Annesi Charlie’nin hastalığını bir türlü kabul edemiyor onun hep normal bir çocuk olduğunu düşünüyor. Onu
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
195 syf.
·
Puan vermedi
Death notu çok özlemisim keske bölümleri unutup yeniden izlesem. Asırı sürükleyici. Şinigami(ölüm tanrıları) ve insan dünyası arasında geçen bi kitap. Lise öğrencisi olan Yagami, ölüm tanrılarının dünyasından düsen ölüm defterini buluyor ve sucluları kendi yöntemleriyle cezalandırıyor. Onu yakalamak için Japonya polisi, FBI ve L birlik oluyor. Japonca animesini bi izleyin. Yagami Light’ın babasının Matsudaaaa!! diyisini, L’in Yagami Laytoo diyisini kesin bi duyun. Çok zirve bi anime, kitabı da onun kadar güzel. Çizimleri filan o kadar ayrıntılı ki. Ama kitapların fiyatları çok artmıs said_sanlı nın dediğine göre. Bence alın kütüphaneden okuyun. Her kütüphanede bu seri var zaten.
Death Note, Vol. 1: Boredom
Death Note, Vol. 1: BoredomTsugumi Ooba · VIZ Media LLC · 20055,7bin okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Üç kısımdan oluşan bi öykü kitabı. İlk bölümün öykülerini diğer bölümlere göre daha fazla beğendim. Teması ask ve ayrılık gibiydi bence, ikinci bölümdeki hikayeler çok kısa, benim için fazla havada kaldı. Eeee yani noldu şimdi dedim. Uyuz bi yanı vardı bide sürekli iç karartan seyler anlatılmıs o yüzden fenalık bastı. Üçüncü bölüm de aynı sekildeydi maalesef, hikayeler bi türlü bi yere bağlanmadı. Genel olarak öykülerde betimleme çok fazlaydı eski dille yazıldığı için yarısını anladım yarısını anlamadım gibi oldu, bana fazla edebi geldi. Beni fenasal bi reading slumpa soktu. Galiba bu kitabı yanlıs bi zamanda okudum. Bu aralar kitap okumaya vaktim olduğu halde yokmus gibi davranıyorum. O yüzden okunması çok kolay bi kitabı sıraya koyucam. Beğendiğim hikayeler: -Kurtarılamayan şaheser -Kırlangıçlar -Kazlar -Bir cinayetin sebebi Puan: Şu yazdığım hikayelerin hatrına 2
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,8bin okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
Zengin bir ailenin istediği her şeyi elde edebileceğini sanan şımarık çocuğu Fugui… Aklınıza gelebilecek bütün kötü alışkanlıklara sahip. Babasının servetini 1 gecede bitiriyor ve yanında bütün ailesini de felaketlere sürüklüyor. Annesine, babasına, karısına ve çocuklarına geri dönülemez bir hayat yaşatıyor. Başına gelen her şeyi hak ediyor bence ama sadece onun haketmesine rağmen yanında bir sürü insanı da bu hayata mahkum ediyor. Kitap boyunca Fugui’ye bi türlü ısınamadım ben. Yaşadığı hiçbi şey onu affettiremedi. Hatta iyi oluyor dedim çünkü Fugui onca şeye rağmen hala iyi bir insanmış gibi gelmiyor. Ancak sonlara doğru ‘artık yeter’ dedim çünkü Fugui’nin yaşayabileceği bütün kötü şeyleri yaşadı. Kitapta dönemin tarihi olaylarını da okuyoruz. Çin’de 1966-1976 yılları arasında yaşanan Kültür Devrimi öncesinin ve sonrasının tarihi olaylarına tanıklık ediyoruz. Kültür devriminin beraberinde getirdiği toplumsal değişimler kitaptaki karakterlerin hayatlarında da değişimlere neden oluyor. Kitabı sizin itelemenize hiç gerek yok kendi zaten çok güzel akıyor. İlk defa Çinli bi yazar okudum, dilinin bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Kesinlikle diğer kitaplarını da okuycam. Kapak tasarımı da ilgi çekici, benim çok hoşuma gitti. Çeviriyi de ayrı başarılı buldum. Üzerine çok uğraşıldığı belli. Bazı Çin terimlerinin anlamları aşağıda ayrıntılı bi şekilde anlatılmış aklınızda hiç soru işareti kalmıyor. Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Puan: 5/5⭐️
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,5bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Agatha christie agatha christie dedikleri bu muymus dedim maalesef. Yazarın romanlarını merak ettiğim için amazondan çok yorum okudum ilk hangisini alıyım diye. En son bu kitaba karar vermiştim. Ama bana hiç komplike bi cinayet romanı gibi gelmedi. İpuçları basit, olay yavas ilerliyor. Biraz daha heyecanlı bi seler bekledim galiba. Yani cinayet romanı olmasına rağmen durağan bi kitap. Gerilim, çekicilik hiç yok. Kitap, King’s Abbot köyünde yasayan varlıklı bir kadının ölümü ile baslıyor. Kadını kim öldürdü derken ikinci bir cinayet işleniyor. Dedektiflik mesleğinden emekliye ayrılmış Hercule Poirot bu köye sakin bir hayat yaşamaya geliyor ancak bi anda kendini cinayeti çözmeye çalışırken buluyor. Kitabın sonu beni tabi ki de şaşırttı, katili tahmin etmemiştim ama çok daha fazlasını bekledim. Puan: 2.3/5 (Sonunu tahmin etmediğim için 0.3 puan :))
Roger Ackroyd Cinayeti
Roger Ackroyd CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20194,004 okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Yarınsız… Bu kitap bir kütüphane görevlisi olarak çalışan Deniz’in, sevgilisi onu terk edince yaşadıklarını anlatıyor. Deniz bu terk ediş sebebiyle bir suç işliyor ve yıllar boyu bu suçtan ve kendi kimliğinden kaçıyor. Bir sürü şehirde yaşıyor, farklı meslekler ediniyor. Bir şehirde Özgür oluyor, bir şehirde İskender bir şehirde Orhan. Yarını düşünmeden yaşamaya başlıyor. Kendi Deniz’ini buluyor ama sonra kaybediyor. Bu yüzden de kendini yeniden yollara vuruyor. En sonunda tekrar Deniz olmaya karar veriyor. Kitap da bu yolculukta başından geçenleri anlatıyor Deniz’in. Deniz’in baya kötü hayat tecrübeleri oluyor, başına gelmeyen kalmıyor. Tam düzlüğe çıktı derken yeni bir belaya bulaşıyor. Kitabın ortalarına doğru olaylar biraz sıkmaya başladı beni ‘Deniz ne zaman kendine normal bi hayat kurabilecek’ diye, ama sonlara yaklaştıkça tekrar bi ivme kazandı. Sonunu bağlayışı bu sefer çok iyiydi yazarın ama keşke bi 10-20 sayfa daha yazsaydı diye düşündüm, sonrasında olanları çok merak ediyordum çünkü. Bir de annesi ve kardeşiyle olan olayların orada bitmemesini isterdim. Genel olarak dram-macera karışık bir roman, bence şans verilebilir. (Kitabın kapak tasarımını çok beğendim bu arada) Puan:4/5
Yarınsız
YarınsızHarun Candan · Doğan Kitap · 201999 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Veronika Ölmek İstiyor… Çok daha uzun bi süre gibi gözüksede kitabı 2-3 oturuşta bitirdim. Uzun zamandır yoktum çünkü kitap okuyacak vaktim yoktu ama şimdi her şeyi biraz daha düzene koydum o yüzden hello again. Kitap aynı günleri yaşamaktan sıkılan ve onu bekleyen geleceğin çok bilindik olduğunu düşünen Veronika’nın başarısız intihar girişimiyle başlıyor. Veronika uyandığında kendisini Ljubliyana'nın ünlü akıl hastanesi Villete'de buluyor. Kitap sadece Veronika’nın değil akıl hastanesindeki diğer kişilerin; Eduard’ın, Mari’nin, Zedka’nın, Doktor İgor’un hayatlarına da değinmiş. Eduard’ın hikayesi benim en sevdiğimdi. Kitapta anlatılanlar bir hafta içinde oluyor ama bu sürede bir haftaya sığmayacak bir sürü olay yaşanıyor. Çoğu insan Veronika’nın akıl hastanesine gelmesiyle değişiyor, kendi iç sesine daha fazla kulak veriyor. (tabi biz de) Kitabın ilerleyişi de sonu da çok güzeldi bence. Sonlara doğru bazı yerlerde duygu yoğunluğu çok fazla. (beni duygulandırabilmek zaten zor değil ama bu kitapta çok içten şeyler var) Yazarın kitaplarını ilk kez okudum, dili de çevirisi de çok hoştu. Kitap başlarda çevremizde çok gördüğümüz sıkıcı hayatlardan bahsettiği için sizi biraz boğabilir. Okumaya başladığımda ben de ‘Acaba ben de mi böyle hayatın olağan akışına kapılıp gidicem????’ diye düşünmüştüm, bu his sizi biraz gerebilir. Ama ben devamını çok severek okudum, size de tavsiye ederim. Puan: 5/5
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,5bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Serenad… Bu kitap en duygusuz insanı bile ağlatabilir. Gerçek bi olaydan, yaşanmışlıklardan bahsettiği için insan duygulanmadan edemiyor. Tarihi bi roman da denilebilir bence bu kitap için çünkü Almanlar'ın 2. Dünya Savaşı’ndaki Yahudi soykırımını, 1930’lu yıllarda Türkiye’ye sığınan Alman bilim adamlarının hikayesini ve Türkiye’nin ve İngiltere’nin ‘Struma’ ve ‘Mavi Alay’ gibi facialara neden olduğu bir dönemi anlatıyor. Bu kitaptan sonra Halit Kakınç’ın Struma kitabını da tavsiye ediyorum size. Kitap, üniversitede halkla ilişkiler görevlisi olan Maya’nın, İstanbul’a misafir olarak gelen hukuk profesörü Maximilian Wagner ile tanışmasıyla başlıyor. Max’ın hayat hikayesi sizi çok etkileyecek eminim. Kitabı okurken özellikle 111.sayfada ve bundan sonraki sayfalarda Franz Schubert'in ‘Serenad’ isimli şarkısını dinleyerek okumanızı öneririm. Bu kitabı olduğum için mutluyum özellikle 1930-1940’lı yılların tarihi hakkında bilgi sahibi olduğum için. Bence herkesin yaşanan bu trajediyi öğrenmesi gerekiyor. Kitabı tavsiye ediyorum. Bu arada yazarın hayat görüşü, fikirleri benim görüşüme uymuyor ama yine bu bunu bi kenara bırakarak okudum hep kitaplarını. Yine de son çıkan haberlerle beni yeniden hayal kırıklığına uğrattı bunu da belirtmek istiyorum. Puan:5/5
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,5bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Kitap okuma alışkanlığımı uzun zaman önce kaybetmiştim, şimdi yeniden geri kazanmaya çalışıyorum. Bu süreçte ilk bitirdiğim kitap olağanüstü bir gece. Bu kitabı sayfa sayısı az olduğu için almıştım, başlangıç için uygun olur diye düşündüm, bence doğru bi karar vermişim çünkü bundan önce okumaya çalıştığım kalın kitaplarda 50.sayfaya gelemiyordum, betimlemeler uzun gelince (anlamayıp 3-4 kere tekrar okuyunca) kitabı bırakıyordum, bu kitapta ise 50.sayfada nerdeyse kitap bitiyor. Kitap kendi hayatından sıkılmış, duyguları donuklaşmış birinin tekrar yaşadığını hissetmesini anlatıyor, bence konusu ilgi çekici kitapta ana karakter ve hayatına çok kısa süreliğine değip geçen yan karakterler var. Bir süre okuduktan sonrası çok hızlı akıyor bi anda sonuna gelmiş oluyorsunuz. Karakterin korkularında kendinizden bir şeyler bulabiliyorsunuz. Kitapta diyalog nerdeyse hiç yok, (bu benim için iyi bi şey değil) daha çok betimlemelerle karakterin başından geçenler anlatılmaya çalışılmış. Kitap Almancadan dilimize çevrilmiş, çevirisini hiç beğenmedim oldukça fazla anlatım bozukluğu ve noktalama hatası var bu da uzun cümleleri anlamayı zorlaştırıyor. Başlangıç için çok uygun olmayabilir, daha kaliteli bi kitapla başlamak daha doğru olur bence. Puan: 2/5 :(
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023144bin okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Ben bu kitabı alırken normal kitap formunda bir kitap zannetmiştim ama kitap biraz daha dergi gibi. Amazondan kitap siparişim gelince beklediğimden farklı olduğu için en ilgimi çeken kitap bu oldu o yüzden hemen okumak istedim. Yazar Matt dünyanın 7 farklı yerinden 7 çocuğun hayatına değinmiş ve bu insanlar gerçek insanlar, kitabın sonunda aileleriyle beraber fotoğrafları var. Kitabı çok beğendim bence küçük kardeşinize, çocuğunuza, yeğeninize alınıcak çok güzel bi kitap. Kitapta bu benim kahvaltım, bu bu benim oturduğum ev, bu okul yolum gibi bir sürü başlık var. Çizilen resimler aşırı güzel ve ayrıntılı. Çocuklara küçük yaşta dünyada başka insanların ve kültürlerin yaşadığını öğretmek için çok uygun olucaktır bence, ben de kendi çocumma saklıycam. 🐥 Kitaptan rastgele bi sayfa koymak istedim bu benim öğretmenim kısmı denk geldi. :) İçini de böylelikle inceleyebilirsiniz. Bi de kitapta altı çizili yerler var, mesela bu benim akşam yemeğim kısmında ados polo yemeği gibi. Kitabın en arkasında ise bu sözcükler için sözlük eklenmiş o yüzden rahatlıkla ne demek istediğini anlayabilirsiniz. Kitap diğer kültürlere olan ilgimi daha da arttırdı. Belki bi gün anlatılan yerleri kendim de gezebilirim. Puan: 5/5 🌈 Kitabın amacını çok beğendim çok da güzel hayata geçmiş. Bence çocuklara mütüs bi hediye olur, illa çocuk değil alıp kendiniz de okuyabilirsiniz ben aldığım için çok mutluyumm.
İşte Benim Bir Günüm
İşte Benim Bir GünümMatt Lamothe · Redhouse Kidz Yayınları · 201957 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitaptan yoğun bi edebi anlatım beklemeyin normal bi cinayet romanı bence. Kitap 351 sayfa ama 2 oturuşta rahatlıkla bitirilecek bi kitap. Sevgilisi öldürülen Can’ın, sevgilisinin katilini aramasını anlatıyor. (Bence Can benden bile paranoyak) Her şeyden, herkesten şüphe ediyor hiç sorgulamadan. Sonra eli hep boş kalıyor. Hatta katil sandığı kişiler ona yardım bile ediyor. Katili ararken olan olaylar çok akıcı ilgi çekici, cinayeti kimin ne için işlediğini en az Can kadar siz de merak ediyosunuz. Katil bulunsun artık ayyyy diyosunuz ama katilin kesin olarak belli olmasından sonrası maalesef çok çok kötü yazılmış. Harun Candan kitabı yazarken son 20 sayfada öldü de yerine başkası mı bu kitabı tamamladı diyebilirsiniz. Kötü, kalitesiz bi film gibi bitti. Sonu hiç olmamış bence kitabı buraya kadar getirebilen yazar çok daha iyi bi son yazabilirdi diye düşünüyorum. Kitabı okuyanlara da haksızlık!!! Puan: 2.5/5
Yarım Ay
Yarım AyHarun Candan · Doğan Kitap · 201763 okunma
Reklam
330 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap bir cinayetle başlıyor başta ay yine mi cinayet romanı demiştim ama öyle değilmiş. Kitabın başında bi cinayet işleniyor ve bu cinayet sebebiyle gazeteci kız ve Ahmet tanışıyor. Bu yüzden romanın neredeyse hepsi bu ikili arasında geçiyor. Cinayet filan olayların gerisinde kalıyor yani. Kitabın ilk bölümü Ahmet üzerinden gidiyor. 2.bölüm ise ikizi Mehmet. Ahmet gazeteci kıza Mehmet’in hikayesini anlatıyor. Neden bu kıza her şeyi anlattığını ne o biliyor, ne okurken biz. (En azından son bölüme kadar) Çünkü bir anda tanışılan bi insana anlatılıcak bi hikaye değil Mehmet’in hikayesi onu okurken anlarsınız. (Ama bi yandan sinirden kudurabilirsiniz de) Ahmet, kardeşinin hikayesini anlatırken günler geçiyor sürekli. Her gün biraz biraz devam ediyor anlatmaya. Mehmet’in hikayesi çok ilginç, hüzün dolu. Baya içine aldı kitap beni. Gazeteci kız gibi dinledim sanki hep Ahmet’in anlattıklarını. Mehmet’in hikayesinden hiç bahsetmiycem çünkü sizin okumanız lazım yoksa kitabın bi anlamı kalmaz. Size ne desem spoiler olur bu yüzden kendiniz okuyun. Kitabın sonu sarsıcı, sonuna kadar aaa bu muymuş olay demeyin çünkü son sayfaya kadar öğreneceğiniz bir sürü şey var. Kitabı kesin öneriyorum. Puan:5/5🤍
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,3bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap Anadolu’nun bazı yerleri işgal edilince, kendini Yunan işgalinden korumak için İstanbul’a, uzaktan akrabalarının yanına gelen Mebrure’nin hayatını anlatıyor. Mebrure hiç parası olmadığı için ve babasını da Yunanlar esir aldığı için, çareyi bu akrabaların köşkünde buluyor, onlara mecbur kalıyor yani. Bu akrabalar ülkenin halinden bi haber sadece kendi hayatlarıyla ilgilenen, her gece bi eğlenti düzenleyen yazarın da bahsettiği gibi sözde kızlar ve onların acayip kardeşleri. Kitapta Mebrure başta sürekli kendi kendine savaş veriyor onlara benzememek için ama bu köşkte de kalmak zorunda çünkü gidicek başka hiç bi yeri yok. Evdekilerden, özellikle de Behiç’ten nefret ettim, okurken ne dediğimi anlarsınız. Huzursuz okudum ben kitabı çünkü evdeki olaylar beni baydı, insanlar uyuz geldi bırakmayı da düşündüm hatta. Ama yine de devam ettim sonuna yaklaştıkça güzelleşti, sonu filan çok vurucuydu bence. Yazarın dili güzel, eski Türkçeyle yazılmış. Uzun zamandır böyle bi kitap okumamıştım Anlamını bilmediğim kelime çok fazlaydı. O sözcüklerin yerini kendi anladığım sözcüklerle doldurmak için sayfanın altındaki yerden baktım sürekli o beni biraz yordu. Yaşanması muhtemel olayları anlattığı için beni huzursuz etti galiba, son kısımlar baya dram çünkü. Sinirlenmem diyen varsa okusun. Yine empati yeteneği güçlü olanları üzücek bi kitap. Puan:2/5 💔
Sözde Kızlar
Sözde KızlarPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20219,1bin okunma
141 syf.
·
Puan vermedi
Sabahattin Ali okumayı çook çok özlemişim. Dili, gözlem yeteneği, anlatımı beni yine kendine hayran bıraktı. Okurken sanki hikayelerin içinde ben de karakterlerle geziyorum. Hepsinin yanındayım ama görünmezim, yazarın çok güçlü bi gözlem yeteneği olduğunu düşünüyorum. Kitap o kadar güzel akıyor ki bütün öyküler (kısa olmalarına rağmen) sizi içine çekiyor. Bu sefer kitabın arka kapağını da koyuyorum çünkü arka kapaktaki yazı kitabı güzel anlatmış. Bahtiyar Köpek hikayesini de okuyunca bunu anlayacaksınız. Yalnız kitapta fazlaca üzücü hikaye var empati yeteneğiniz kuvvetliyse okurken üzülürsünüz. Ben bu kitabı kütüphaneden almıştım, okumayınca süresini uzattırdım yine okumadım, sonra aynı kitabı yeniden aldım çünkü bu sefer okumadan bırakmak istemiyordum. İyi ki başta kendimi sıkarak kitaba başlamışım, kitabın bi başlayışı bi bitişi var zaten. Yazarı tekrar okuduğum için çok mutluyum. Bide galiba Türk yazarları yabancı yazarlardan ayırıyorum. Türk yazarların kitaplarını daha çok anlıyormuşum gibi geliyor, çeviri kitaplara nedense biraz önyargılıyım. Keşke bütün kitapları yazıldığı dilde okuyabilsem. Kitabın içeriğine gelirsek kitap, kısa kısa öykülerden oluşuyor sonunda 4 tane de masal var. Ben çok huzurla okudum. Aralarında en çok beğendiğim hikayeler: Böbrek, Bahtiyar Köpek, Çilli, Çirkince En uyuz olduğum hikaye: Cankurtaran Beğendiğim masallar: Koyun Masalı, Sırça Köşk Kitap benim gözümde temiz bi 4/5👾
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,5bin okunma