Issız bir adaya düşen çocukların serüvenlerine benzeyen bir başlangıca sahip olsa da, insanoğlunun içindeki saf kötülüğe bir bakış açısı barındırıyor Sineklerin Tanrısı. Atom savaşı döneminde yetişmiş olan bu çocukların içlerinde biriken hırs, öfke gibi duyguları incelikle işliyor Golding. İyiliğin ve doğruluğun, saf kötülük ve güç karşısında ne derece çaresiz kaldığını diyaloglarında saklıyor.